Yargıtay Kararı 4. Hukuk Dairesi 2015/8621 E. 2015/9738 K. 14.09.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 4. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/8621
KARAR NO : 2015/9738
KARAR TARİHİ : 14.09.2015

MAHKEMESİ : Denizli 2. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 19/02/2015
NUMARASI : 2013/321-2015/131

Davacı A.. O.. vekili Avukat Uğur tarafından, davalı M.. A.. aleyhine 18/07/2013 gününde verilen dilekçe ile maddi ve manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; husumet nedeniyle davanın reddine dair verilen 19/02/2015 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.
Dava, haksız haciz nedeniyle uğranılan maddi ve manevi zararın ödetilmesi istemine ilişkindir. Mahkemece husumet yokluğu nedeniyle dava reddedilmiş, karar davacı tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı, davalı tarafından başlatılan icra takibinde cezaevinde olduğu bilindiği halde mernis adresine tebligat yaptırılarak takibin kesinleştirildiğini, aracının haczedildiğini belirterek haksız haciz nedeniyle uğradığı zararının tazminini talep etmiştir.
Davalı, davanın reddedilmesi gerektiğini savunmuştur.
Mahkemece, davacının icra memurunun usulsüz işlemine dayandığı ve fakat zararın tazminini icra dosyası alacaklı vekilinden talep ettiği gerekçesiyle davalının taraf sıfatı bulunmadığından dava reddedilmiştir.
Dosya içeriğinden, Denizli 8. İcra Müdürlüğü’nün 2012/4385 Esas sayılı dosyası kapsamında davacının takip borçlusu, davalının takip alacaklısı olduğu, kesinleşen icra takibi nedeniyle davacıya ait aracın haczedildiği; Denizli 3. İcra Hukuk Mahkemesinin 2012/696 Esas 2012/684 karar sayılı ilamıyla, ödeme emrinin mernis adresine tebliğ edildiği ve fakat davacının bu dönemde cezaevinde tutuklu bulunduğu gerekçesiyle ödeme emri tebliğ tarihinin davacının beyan tarihi olarak düzeltilmesine karar verildiği anlaşılmaktadır. Davacının iddiası, davalının haksız eyleminden dolayı zarara uğradığı yönündedir. Bu nedenle davalıya husumet düşmektedir. Mahkemece açıklanan yön gözetilerek işin esası incelenip olumlu veya olumsuz bir karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçeyle davanın husumet yönünden reddedilmiş olması doğru görülmemiş, kararın bozulmasını gerektirmiştir.
SONUÇ: Temyiz edilen kararın yukarıda açıklanan nedenle BOZULMASINA, bozma nedenine göre vekâlet ücretine yönelik diğer temyiz itirazının incelenmesine şimdilik yer olmadığına ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 14/09/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.