Yargıtay Kararı 4. Hukuk Dairesi 2015/8406 E. 2015/10740 K. 05.10.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 4. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/8406
KARAR NO : 2015/10740
KARAR TARİHİ : 05.10.2015

MAHKEMESİ : Antalya 5. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 04/12/2014
NUMARASI : 2012/369-2014/532

Davacı Serdal vekili Avukat Vural tarafından, davalı S.. D.. aleyhine 15/06/2012 gününde verilen dilekçe ile maddi ve manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; maddi tazminat istemi yönünden davanın usulden reddine, manevi tazminat isteminin kabulüne dair verilen 04/12/2014 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davalı vasisi vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik görülmemesine göre yerinde bulunmayan bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA ve aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine 05/10/2015 gününde oyçokluğuyla karar verildi.

KARŞI OY YAZISI

Borçlar Yasası’nın 47. ve Türk Borçlar Kanunu’nun 56. maddesi gereğince yargıcın, özel durumları göz önünde tutarak manevi zarar adı ile hak sahibine verilmesine karar vereceği para tutarı adalete uygun olmalıdır. Takdir edilecek bu tutar, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer bir işlevi (fonksiyonu) olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi malvarlığı hukukuna ilişkin bir zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. O halde bu tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek tutar, var olan durumda elde edilmek istenilen doyum (tatmin) duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. 22/06/1966 gün ve 7/7 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı’nın gerekçesinde takdir olunacak manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel durum ve koşullar da açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden yargıç, bu konuda takdir hakkını kullanırken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde nesnel (objektif) ölçülere göre uygun (isabetli) bir biçimde göstermelidir.
Dava konusu olayda; olayın gelişim biçimi, ağır tahrik altında işlenmiş olması ve olay tarihi gözetildiğinde hükmedilen manevi tazminat miktarının fazla olduğu ve kararın bozulması gerektiği görüşünde olduğumdan sayın çoğunluğun onama görüşüne katılamıyorum. 05/10/2015