Yargıtay Kararı 4. Hukuk Dairesi 2015/6924 E. 2015/6986 K. 28.05.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 4. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/6924
KARAR NO : 2015/6986
KARAR TARİHİ : 28.05.2015

MAHKEMESİ : Asliye Hukuk Mahkemesi

Davacı … vekili Avukat … tarafından, davalı … aleyhine 13/05/2011 gününde verilen dilekçe ile hatalı tedaviye dayalı maddi ve manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; yargı yolu yönünden dava dilekçesinin reddine dair verilen 25/02/2014 günlü kararın Yargıtay’ca adli yardım talepli olarak incelenmesi davacı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.
6100 sayılı HMK madde 334 de “(1) Kendisi ve ailesinin geçimini önemli ölçüde zor duruma düşürmeksizin, gereken yargılama veya takip giderlerini kısmen veya tamamen ödeme gücünden yoksun olan kimseler, iddia ve savunmalarında, geçici hukuki korunma taleplerinde ve icra takibinde, taleplerinin açıkça dayanaktan yoksun olmaması kaydıyla adli yardımdan yararlanabilirler. (2) Kamuya yararlı dernek ve vakıflar, iddia ve savunmalarında haklı göründükleri ve mali açıdan zor duruma düşmeden gerekli giderleri kısmen veya tamamen ödeyemeyecek durumda oldukları takdirde adli yardımdan yararlanabilirler. (3) Yabancıların adli yardımdan yararlanabilmeleri ayrıca karşılıklılık şartına bağlıdır.” hükmü getirilmiştir. Aynı kanun madde 336 da ise “(2) Talepte bulunan kişi, iddiasının özeti ile birlikte, iddiasını dayandıracağı delilleri ve yargılama giderlerini karşılayabilecek durumda olmadığını gösteren mali durumuna ilişkin belgeleri mahkemeye sunmak zorundadır. (3) Kanun yollarına başvuru sırasında adli yardım talebi bölge adliye mahkemesine veya Yargıtaya yapılır. (4) Adli yardım talebine ilişkin evrak, her türlü harç ve vergiden muaftır.” şeklinde düzenleme yapılmıştır.
Dilekçeye ekli ve dosyadaki bilgi ve belgelerden, davacının yukarıda belirtilen kanun hükmünün öngördüğü şartları taşıdığı anlaşıldığından, adli yardım talebinin kabulüne karar verilerek işin esasının incelenmesine geçildi.
Dava, hatalı tedavi nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın yargı yolu yönünden reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı, Kahramanmaraş Kadın Doğum ve Çocuk Hastalıkları Hastanesi’nde doğum yaparken ameliyat esnasında davalı doktor tarafından böbreğinin alındığını belirterek maddi ve manevi zararının tazminini istemiştir.
Mahkemece, davalının dava konusu olay tarihinde Kahramanmaraş Kadın Doğum ve Çocuk Hastalıkları Hastanesi’nde doktor olarak görev yaptığı, bu tür davalarda, görevli mahkemenin idare mahkemesi olduğu gerekçesi ile yargı yolu nedeniyle dava dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
İdari yargı yerlerinde açılacak davalarda husumetin kimlere yöneltileceğine ilişkin 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Yasası’nın 2.maddesi gereğince, idari yargı yerlerinde ancak ilgili idare kurumu dava edilebilir. Bu yasal düzenlemeye göre, gerçek ve özel hukuk tüzel kişileri aleyhine idare mahkemelerinde dava açılamaz.
Davacı, gerçek kişi davalı doktor …’nın hatalı tedavisi nedeniyle zarara uğradığını ileri sürüp istekte bulunduğuna göre, gerçek ve özel hukuk tüzel kişiler hakkındaki davanın görüm ve çözüm yerinin idari yargı olmayıp adli yargı yeri olduğu anlaşılmakla davalı bakımından yargı yolu yönünden dava dilekçesinin reddedilmiş olması usul ve yasaya uygun düşmediğinden kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Temyiz edilen kararın yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, bozma nedenine göre diğer temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına 28/05/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.