Yargıtay Kararı 4. Hukuk Dairesi 2015/6193 E. 2015/6684 K. 25.05.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 4. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/6193
KARAR NO : 2015/6684
KARAR TARİHİ : 25.05.2015

MAHKEMESİ : Asliye Hukuk Mahkemesi

Davacı … vekili Avukat … tarafından, davalı … aleyhine 09/07/2014 gününde verilen dilekçe ile tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın zamanaşımı nedeniyle reddine dair verilen 21/01/2015 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.
Dava, haksız eylem nedeniyle uğranılan maddi zararın ödetilmesi istemine ilişkindir. Mahkemece; istem zamanaşımı nedeni ile reddedilmiş; karar, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı,… Fakültesi dekanlığında makam şoförü olarak çalışan davalının 15/12/2010 günü … na ait … plakalı aracı çalışır vaziyette bırakarak araçtan indiğini, akabinde de 3. şahsın araca binerek kaçırdığını, araç bedelinin sigorta şirketinden tahsil edilemediğini belirterek davalının dikkatsiz ve özensiz davranışı nedeniyle oluşan zararın ödetilmesi isteminde bulunmuştur.
Davalı, davanın zamanaşımına uğradığını savunarak reddini istemiştir.
Mahkemece, dikkatsizlik ve özensiz davranış nedeniyle hırsızlığa sebebiyet verme suçu ceza kanununda düzenlenmediği, dolayısıyla ceza zamanaşımının uygulanmasının mümkün olmadığı, aracın çalınması ile davanın açıldığı tarih itibariyle zamanaşımı süresinin dolduğu gerekçesiyle davanın zamanaşımı nedeni ile reddine karar verilmiştir.
5237 sayılı TCK 257/2. maddesinde kanunda ayrıca suç olarak tanımlanan haller dışında, görevinin gereklerini yapmakta ihmal veya gecikme göstererek, kişilerin mağduriyetine veya kamunun zararına neden olan ya da kişilere haksız bir menfaat sağlayan kamu görevlisi, üç aydan bir yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılacağı hükmü getirilmiş olup, davacının görevini ihmali ceza kanununda suç olarak düzenlenmiştir. Ayrıca davalının kamu görevlisi olmaması halinde de TCK 155. maddesi gereğince eylem suç olarak tanımlanmıştır.
Haksız eylem tarihinde yürürlükte bulunan 818 sayılı BK’nın 60/2. maddesi gereğince, zarara yol açan eylemin aynı zamanda suç sayılan bir eylemden doğması durumunda olayda uygulanacak zamanaşımı süresi, o suçun bağlı olduğu (uzamış) ceza zamanaşımı süresidir. Haksız eylem tarihinde yürürlükte bulunan 5237 sayılı TCK 66/e maddesi uyarınca, beş yıldan fazla olmamak üzere hapis veya adli para cezasını gerektiren suçlarda zamanaşımı süresi sekiz yıldır.
Dosyadaki bilgi ve belgelerden; davalının eyleminin görevi ihmal suçu kapsamında ya da TCK’nun 155. maddesinde düzenlenen suç oluşturabileceği anlaşılmaktadır. Bu suçlar yönünden öngörülen suç ve ceza itibari ile zamanaşımı süresi sekiz yıldır.
Şu durumda; davanın açıldığı günde olay tarihinden itibaren uzamış ceza zamanaşımı süresi dolmadığı açıkça anlaşılmakta olduğundan işin esası incelenip varılacak sonuca uygun bir karar verilmesi gerekirken, yanılgılı gerekçeyle istemin zamanaşımı nedeniyle reddine karar verilmiş olması usul ve yasaya uygun düşmediğinden kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda gösterilen nedenle BOZULMASINA ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 25/05/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.