YARGITAY KARARI
DAİRE : 4. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/5768
KARAR NO : 2015/6248
KARAR TARİHİ : 14.05.2015
MAHKEMESİ : Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı … vekili Avukat … tarafından, davalı … aleyhine 28/08/2014 gününde verilen dilekçe ile manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın husumet yokluğu nedeniyle reddine dair verilen 26/02/2015 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.
Dava, haksız eylem nedeniyle manevi tazminat ödetilmesi istemine ilişkindir. Mahkemece istem reddedilmiş, karar davacı tarafından temyiz olunmuştur.
Davacı, davalının Asliye Ceza Mahkemesi’nin hakimi olduğunu, kendisinin Ceza Mahkemesi’nin 2014/10 esas sayılı dosyasında sanık olduğunu, duruşma sırasında davalı hakimin kendisine hitaben “düzgün ifade ver, aksi takdirde kafanı kırarım” dediğini beyanla uğradığı manevi zararın ödetilmesi isteminde bulunmuştur.
Mahkemece davalıya husumet yöneltilemeyeceğinden davanın pasif husumet yokluğu nedeniyle reddine karar verilmiştir.
18/06/2014 tarihinde yürürlüğe giren 6545 sayılı Kanun’un 70. maddesi ile 5271 sayılı CMK’nın 141. maddesine 3. fıkra olarak eklenen madde hükmü uyarınca “Birinci fıkrada yazan haller dışında suç soruşturması veya kovuşturması sırasında kişisel kusur, haksız fiil veya diğer sorumluluk halleri de dahil olmak üzere hakimler ve Cumhuriyet savcılarının verdikleri kararlar veya yaptıkları işlemler nedeniyle tazminat davaları ancak Devlet aleyhinde açılabilir. “Aynı Kanun’un 142. maddesinde ise tazminat isteminin zarara uğrayanın oturduğu yer ağır ceza mahkemesinde ve eğer o yer ağır ceza mahkemesi tazminat konusu işlemle ilişkili ise ve aynı yerde başka bir ağır ceza dairesi yoksa, en yakın yer ağır ceza mahkemesinde karara bağlanacağı hükmü bulunmaktadır.
Mahkemelerin görevi kamu düzenine ilişkin olduğunda öncelikle bir davanın görevli mahkemede görülmesi, husumetin de görevli mahkemece nazara alınması gereklidir.
Mahkemece anılan yasal düzenlemeler uyarınca eldeki davaya bakma görevinin ağır ceza mahkemesine ait olması nedeni ile öncelikle görevsizlik kararı verilmesi gerekirken pasif husumet yokluğu nedeni ile davanın reddine karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda gösterilen nedenlerle BOZULMASINA ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 14/05/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.