Yargıtay Kararı 4. Hukuk Dairesi 2015/5578 E. 2015/13023 K. 16.11.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 4. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/5578
KARAR NO : 2015/13023
KARAR TARİHİ : 16.11.2015

MAHKEMESİ : Gürpınar Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 28/01/2015
NUMARASI : 2012/102-2015/13

Davacı J.. K.. vekili Avukat M.. A.. tarafından, davalı M.. E.. aleyhine 14/09/2012 gününde verilen dilekçe ile tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 28/01/2015 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davalı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.
1- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik görülmemesine göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları reddedilmelidir.
2- Davalının diğer temyiz itirazlarına gelince;
Dava, rücuen alacak istemine ilikindir. Yerel mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı vekili tarafından temyiz olunmuştur.
Davacı, dava dışı O.. A.. ait koyunlara kaçak olduğu iddiası ile el konulduğunu ve yediemin olarak davalıya teslim edildiğini, V..M.. 1999/180 esas sayılı kararı ile S.. G.. hakkında beraat ve el konulan hayvanların sahibine iadesine karar verildiğini ancak davalının muhafaza görevini yerine getirmediğinden telef olan hayvanların iade edilemediğini ve idarenin tazminat ödemek zorunda kaldığını iddia ederek, ödenen tazminatın davalıdan tahsili isteminde bulunmuştur.
Davalı, bir kusuru olmadığını beyanla davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
Mahkemece, davalının yediemin olarak teslim edilen koyunları talebe rağmen teslim etmediği, kendisine atfedilmeyecek bir sebepten dolayı telef olduğunu ispat edemediği gerekçesiyle istemin kabulüne karar verilmiştir.
Davacı, müteselsil sorumlu sıfatı ile üçüncü kişiye ödediği paranın halefiyet esasınca rücuen tahsilini istediğine ve davalı önceki davada davalı olarak yer almadığına göre iadenin kapsamı, davacının mahkum olup ödediği para, bu paranın kendisi hakkındaki davada verilen hükmün kesinleşmesine kadar işleyecek faizi, önceki davada hükmedilen avukatlık ücreti ve yargılama giderleri toplamından davalının payına düşen kısmıdır. Kendi kusurlu davranışı ile ödemeyi geciktiren ve icra takibi de mevcut ise; işin icraya düşmesine yol açan davacı, bu ihmali nedeniyle yapılmış olan icra giderlerini ve hükmün kesinleşmesinden sonra geçen sürede işleyecek faizi isteyemez. Çünkü sözü edilen giderlerle davalının eylemi arasında uygun sebep sonuç bağı yoktur. Mahkemece yapılacak iş, icra giderleri ile hükmün kesinleşmesinden sonra işlemiş olan faize ilişkin istek bölümünün hesaplanıp reddine karar vermekten ibarettir. Bu ilkelere aykırı düşüncelerle istemin tümünün hüküm altına alınmış olması doğru görülmemiş kararın bu nedenle bozulması gerekmiştir.

SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda (2) sayılı bentte gösterilen nedenlerle davalı yararına BOZULMASINA, davalının diğer temyiz itirazlarının ilk bentte gösterilen nedenlerle reddine ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 16/11/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.