Yargıtay Kararı 4. Hukuk Dairesi 2015/5148 E. 2015/5966 K. 11.05.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 4. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/5148
KARAR NO : 2015/5966
KARAR TARİHİ : 11.05.2015

MAHKEMESİ : Asliye Hukuk Mahkemesi

Davacı … vekili Avukat … tarafından, davalı … aleyhine 12/07/2011 gününde verilen dilekçe ile haksız fiil nedeni ile maddi ve manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 20/01/2015 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davalı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.
Dava, kamu görevlisinin yetkisini kullanırken kusuru sonucu verdiği zarardan kaynaklanan maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, istem kısmen kabul edilmiş, karar, davalı tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı, … Müdürlüğü’nde müdür yardımcısı olduğunu, davalının da aynı iş yerinde İşletme Müdürü olduğunu, davalının, arazi incelemeleri için oluşturulan komisyonlarda müdür yardımcısı olarak kendisini görevlendirmesi gerekirken mühendisleri görevlendirdiğini, görevlendirme parasından ve arazi harcırahlarından mahrum kaldığını, makam odasının kapısına davalı tarafından bekçi konduğunu ve yanına gelen giden ziyaretçilerin takip altına alındığını,davalının idarecilik görevini kötüye kullanarak tüm bu işlemleri kendisine duyduğu husumet nedeni ile yaptığını belirterek uğramış olduğu maddi ve manevi zararın giderilmesini talep etmiştir.
Davalı, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece işin esası incelenerek bilirkişi raporu doğrultusunda kısmen kabul kararı verilmiştir.
Kamu görevlilerinin yetkilerini kullanırken veya görevlerini yaparken kişilere zarar vermesi, ilgili kamu kurumunun hizmet kusurunu oluşturur. Bu durumda sorumlu, kamu görevlisinin emrinde çalışmakta olduğu kamu kurumu olup dava o kurum aleyhine açılmalıdır. (T.C. Anayasası 40/III, 129/V, 657 Sy. K.13, HGK 2011/4-592 E., 2012/25 K.) Bu konuda yasal düzenlemeler emredici hükümler içermektedir. Diğer yandan Sorumluluk Hukuku’nun temel ilkeleri açısından bakıldığında da bu şekilde düzenlemenin mevzuatta yer almış olması zarar görenin zararının karşılanması yönünde önemli bir teminattır.
Davaya konu edilen olayda;… Müdürü olan davalının, arazi inceleme komisyonuna başkan olarak davacıyı görevlendirmemesi ve kurum içinde davacıya karşı sergilediği tutum nedeni ile, davalı Orman İşletme Müdürü’nün görevi sırasında ve görevi nedeniyle meydana gelen zarardan sorumlu tutulması istenmiştir.
Anayasa’nın 129/5 maddesi ile 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun 13/1 maddesi gereğince memurlar ve diğer kamu görevlilerinin yetkilerini kullanırken kusurlu eylemleri nedeniyle oluşan zararlardan doğan tazminat davaları, kendilerine rücu edilmek kaydıyla ve yasada gösterilen biçim ve koşullara uygun olarak idare aleyhine açılabilir. Kamu görevlisi aleyhine adli yargı yerinde dava açılamayacağına göre kamu görevlisi hakkında adli yargıda açılan tazminat davasında kast ve kusur aranmaksızın husumet nedeniyle davanın reddine karar vermek gerekir. Mahkemece husumetten ret kararı verilmesi gerekirken işin esasının incelenmiş olması usul ve yasaya uygun olmadığından bu nedenle kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Temyiz edilen kararın yukarıda gösterilen nedenlerle BOZULMASINA, bozma nedenine göre davalının diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 11/05/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.