Yargıtay Kararı 4. Hukuk Dairesi 2015/4867 E. 2015/6825 K. 27.05.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 4. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/4867
KARAR NO : 2015/6825
KARAR TARİHİ : 27.05.2015

MAHKEMESİ : Asliye Hukuk Mahkemesi

Davacı … vekili Avukat … tarafından, davalılar … ve diğerleri aleyhine 18/05/2012 gününde verilen dilekçe ile haksız eylem nedeniyle manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 12/11/2013 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.
1- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik görülmemesine göre
aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları reddedilmelidir.
2- Diğer temyiz itirazlarına gelince; Dava, haksız eylem nedeniyle uğranılan manevi zararın giderilmesi istemine ilişkindir. Mahkemece, istem kısmen kabul edilmiş; karar davacı tarafından temyiz edilmiştir.
a- Davacı, davalılar tarafından darp edildiğini belirterek, uğradığı manevi zararın giderilmesini istemiştir.
Davalılar ise, davanın reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuştur.
Mahkemece, istemin kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Borçlar Yasası’nın 47. maddesi gereğince yargıcın, özel durumları göz önünde tutarak manevi zarar adı ile hak sahibine verilmesine karar vereceği para tutarı adalete uygun olmalıdır. Takdir edilecek bu tutar, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer bir işlevi (fonksiyonu) olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi malvarlığı hukukuna ilişkin bir zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. O halde bu tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek tutar, var olan durumda elde edilmek istenilen doyum (tatmin) duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. 22/06/1966 gün ve 7/7 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı’nın gerekçesinde takdir olunacak manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel durum ve koşullar da açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden yargıç, bu konuda takdir hakkını kullanırken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde nesnel (objektif) ölçülere göre uygun (isabetli) bir biçimde göstermelidir.
Davaya konu olayda, olay tarihi, olayın gelişimi, tarafların ekonomik ve sosyal durumları ile yukarıda anılan ilkeler gözetildiğinde davacı yararına takdir edilen manevi tazminat miktarı azdır. Daha üst düzeyde manevi tazminat takdir edilmek üzere kararın bozulması gerekmiştir.
b- Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’nin 10/1. maddesi uyarınca reddedilen manevi tazminat miktarı üzerinden davalılar yararına nisbi vekalet ücreti takdir edilmesi doğru ise de, manevi tazminat isteminin kısmen kabulüne karar verilmesi durumunda Tarifenin 10/2. maddesi uyarınca davalı taraf lehine takdir edilen vekalet ücretinin davacı yararına takdir edilen vekalet ücretini geçmeyecek şekilde takdir edilmesi ve bu şekilde hüküm altına alınması gerekir. Davalı taraf yararına anılan tarife hükümlerine aykırı şekilde fazla vekalet ücreti takdiri yerinde olmadığından bu nedenle de kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Temyiz edilen kararın yukarıda (2-a ve b) nolu bentlerinde gösterilen nedenlerle BOZULMASINA, davacının diğer temyiz itirazlarının (1) sayılı bentte açıklanan nedenlerle reddine ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 27/05/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.