Yargıtay Kararı 4. Hukuk Dairesi 2015/48 E. 2015/2752 K. 09.03.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 4. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/48
KARAR NO : 2015/2752
KARAR TARİHİ : 09.03.2015

MAHKEMESİ : Elmalı Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 25/09/2014
NUMARASI : 2014/56-2014/262

Davacı H.. E.. vekili Avukat Hilmi tarafından, davalı R.. T.. aleyhine 11/02/2014 gününde verilen dilekçe ile manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 25/09/2014 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik görülmemesine göre yerinde bulunmayan bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA ve aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine 09/03/2015 gününde oyçokluğuyla karar verildi.

KARŞI OY YAZISI

Kişilik hakları hukuka aykırı olarak saldırıya uğrayan kimse manevi tazminat ödetilmesini isteyebilir. Yargıç, manevi tazminatın tutarını belirlerken, saldırı oluşturan eylem ve olayın özelliği yanında tarafların kusur oranını, sıfatını, işgal ettikleri makamı ve diğer sosyal ve ekonomik durumlarını da dikkate almalıdır. Tutarın belirlenmesinde her olaya göre değişebilecek özel durum ve koşulların bulunacağı da gözetilerek takdir hakkını etkileyecek nedenleri karar yerinde nesnel (objektif) olarak göstermelidir. Çünkü yasanın takdir hakkı verdiği durumlarda yargıcın, hukuk ve adalete uygun (hak ve nasfetle) karar vereceği Medeni Yasa’nın 4. maddesinde belirtilmiştir. Takdir edilecek bu para, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer bir işlevi (fonksiyonu) olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi malvarlığı hukukuna ilişkin bir zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. O halde bu tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek tutar, var olan durumda elde edilmek istenilen doyum (tatmin) duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır.
Dava konusu olay; davacının Avukat olarak müvekkilinin haklarını gerçekleştirmek için haciz yapıldığı sırada meydana gelmiştir. Davalı haczi yaptırmamak için direnmiş ve kamu görevlisine görevini yaptırmamak için direnme suçundan mahkum olmuştur. Olay sırasında söylenen sözlerin ağırlığı ve olayın gelişimi gözetildiğinde davacı yararına hükmedilen manevi tazminat miktarı az olduğundan mahkeme kararının bozulması gerektiği düşüncesinde olduğumdan Dairemizin sayın çoğunluğunun onama görüşüne katılamıyorum. 09/03/2015