Yargıtay Kararı 4. Hukuk Dairesi 2015/4771 E. 2015/6477 K. 20.05.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 4. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/4771
KARAR NO : 2015/6477
KARAR TARİHİ : 20.05.2015

MAHKEMESİ : Asliye Hukuk Mahkemesi

Davacı … vekili Avukat … tarafından, davalı … Apartmanı Temsilcisi … aleyhine 09/09/2009 gününde verilen dilekçe ile maddi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın reddine dair verilen 27/10/2014 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.
1- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik görülmemesine göre aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları reddedilmelidir.
2- Diğer temyiz itirazlarına gelince;
Dava, haksız eylem nedeniyle maddi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, istemin reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı; kiracısı olduğu bağımsız bölümleri, davalı apartman yönetiminin gerekli önlemleri almaması nedeniyle su basması sonucu depoda bulunan ürünlerinin zarar gördüğünü belirterek, uğradığı maddi zararın giderilmesini istemiştir.
Davalı ise, apartman yönetiminin dava konusu olayda bir kusuru olmadığını belirterek davanın reddedilmesi gerektiğini savunmuştur.
Mahkemece; alınan bilirkişi raporları ile davalının kiracısı olduğu bağımsız bölümde meydana gelen su baskınında davalı apartmanın ve diğer kat maliklerinin herhangi bir kusurunun ve ihmalinin bulunmadığı belirtilerek davanın reddine karar verilmiştir.
Dava dosyasının incelenmesinde; davacı tarafından apartman yönetimi aleyhine Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 2009/8 D. İş sayılı dosyasında dava konusu olay nedeniyle oluşan maddi zararın tespitinin talep edildiği, tespit heyeti tarafından yapılan keşifte mahkemece davacının iş yerinde ve kazan dairesinde yapılan gözlemin tespit tutanağına geçirildiği, davacıya ait deponun girişinden itibaren siyah yağlı su olduğu, her yerin su basmış vaziyette olduğu ve bir kısım eşyaların zarar görmüş olduğu hususunun tespit edildiği, aynı şekilde kazan dairesinde de yerde fuel-oil ve su karışımı birikintilerin olduğunun tespit edildiği anlaşılmaktadır.
Eldeki dava dosyasında dava konusu yerde mahkemece yapılan keşif esnasında ise, davacı tarafından olay tarihinde kiracı olarak işletilen dükkanın halihazırda çay ocağı olarak işletildiği ve sıvı yakıt (fuel-oil) tankının ve pot deposunun sökülmüş olduğunun tespit edildiği, alınan bilirkişi raporlarında; dava konusu su baskının ortak kanalizasyon giderinin zayıf olmasından kaynaklanmış olabileceği ve davalı apartman yönetiminin su baskını olayında kusur ve ihmalinin bulunmadığının bildirildiği anlaşılmaktadır.
Şu durumda; Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 2009/8 D. İş sayılı dosyasında yapılan tespit ve mahkeme gözlemi ile dava dosyasında alınan bilirkişi raporları arasında açık çelişki oluştuğu, bilirkişiler tarafından tespit dosyasında yapılan gözlem ve belirlemelerin bilirkişi raporunun hazırlanması sırasında irdelenmediği ve raporlarında tartışılmadığı, bu açıdan mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporlarının hüküm vermeye yeterli ve elverişli olmadığı, varsayımlara dayalı olarak hazırlandığı anlaşılmaktadır. Mahkemece, üç kişilik bilirkişi heyeti ile mahallinde yeniden keşif yapılarak bilirkişi raporları ve mahkeme gözlemi arasındaki çelişkiler giderildikten sonra davacının zararının davalı yönetime ait kazan dairesinden kaynaklanıp kaynaklanmadığı ve olayda taraflarının kusur durumlarının belirlenerek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ve yetersiz bilirkişi raporu ile karar verilmesi yerinde görülmemiş, bu nedenle kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda (2) sayılı bentte açıklanan nedenler ile BOZULMASINA, davacının diğer temyiz itirazlarının ilk bentte açıklanan nedenler ile reddine ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 20/05/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.