Yargıtay Kararı 4. Hukuk Dairesi 2015/459 E. 2015/5567 K. 05.05.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 4. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/459
KARAR NO : 2015/5567
KARAR TARİHİ : 05.05.2015

MAHKEMESİ : Asliye Hukuk Mahkemesi

Davacı … vekili Avukat … tarafından, davalı … aleyhine 30/10/2008 gününde verilen dilekçe ile alacak istenmesi üzerine yapılan yargılama sonunda; Mahkemece davanın kabulüne dair verilen 22/05/2014 günlü kararın Yargıtay’da duruşmalı olarak incelenmesi davalı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle, daha önceden belirlenen 05/05/2015 duruşma günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden davalı vekili Avukat … ile karşı taraftan davacı vekili … geldiler. Açık duruşmaya başlandı. Süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve hazır bulunanların sözlü açıklamaları dinlendikten sonra taraflara duruşmanın bittiği bildirildi. Dosyanın görüşülmesine geçildi. Tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü.
Dava, haksız eylem nedeniyle uğranılan maddi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm; davalı tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı, davalı ile evli iken, … adlı kişiden aldığı 21/06/2008 tarihli 23.900,00 TL bedelli çeki, davalının izinsiz alarak müşterek haneyi terkettiğini ve çek bedelini tahsil ettiğini belirterek tahsil edilen çek bedelinin davalıdan tazminini istemiştir.
Davalı ise, dava konusu hamiline yazılı çekin kendisine ait olduğunu, aksinin davacı yan tarafından kanıtlanması gerektiğini belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, davacı tanığı …’ın “davacının komşu köylüsü olduğunu, çiftçilik ile uğraştığını, kendisinden hububat (buğday) aldığını, karşılığında da dava konusu çeki verdiğini…” belirten beyanına itibar edildiği, soyut ve görgüye dayalı bulunmayan davalı tanıklarının beyanlarına itibar edilmediği, davalının verdiği borç paraya karşılık çeki aldığı savunmasını kanıtlayamadığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Dava tarihinde yürürlükte bulunan 6762 sayılı TTK’nun 704. maddesinde, “Çek, herhangi bir suretle hamilinin elinden çıkmış bulunursa -ister hamiline yazılı bir çek bahis mevzuu olsun, ister ciro suretiyle nakledilebilen bir çek bahis mevzuu olup da hamil hakkını 702 nci maddeye göre ispat etsin- çek eline geçmiş bulunan yeni hamil ancak çeki kötü niyetle iktisap etmiş olduğu veya iktisapta ağır kusuru bulunduğu takdirde, o çeki geri vermekle mükelleftir.” düzenlemesi mevcuttur. Bu madde uyarınca ispat yükü, çekin yetkili hamili olduğunu ve çekin rızası hilafına elinden çıktığını ileri süren davacıya ait olup, davacının bu hususların yanı sıra ayrıca davalının çeki kötüniyetle iktisap etmiş olduğunu veya iktisapta ağır kusurlu bulunduğunu kanıtlaması gerekmektedir.
Somut olayda, … tarafından 21/06/2008 tarihinde keşide edilen 23.900,00 TL bedelli çekin, … tarafından davalıya ciro edildiği ve onun tarafından da tahsil edildiği anlaşılmaktadır. Çeki elinde bulunduran ve çek bedelini tahsil eden davalı hamil, muntazam ciro silsilesine göre çeki iktisap etmiş olup, çekin meşru hamili durumundadır. Aksi halin kabulü kıymetli evrakın “kamu itimadına mazhar olma” özelliğini ortadan kaldırır. Bu itibarla, somut olayda mahkemece, ispat yükü tersine çevrilerek, davalıya dava konusu çekin edinme nedenini kanıtlama yükümlülüğü getirilmiş olması ve davalının da bu hususu kanıtlayamaması gerekçesiyle ve davalı yetkili hamilin kötüniyetle iktisap etmiş olduğu veya ağır kusurunu ispata yeterli olmayan aradaki cirantanın beyanına dayanılarak davanın kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalının temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün davalı yararına BOZULMASINA ve davalı yararına takdir olunan 1.100,00 TL duruşma avukatlık ücretinin davacıya yükletilmesine, peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 05/05/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.