Yargıtay Kararı 4. Hukuk Dairesi 2015/4197 E. 2015/4652 K. 13.04.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 4. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/4197
KARAR NO : 2015/4652
KARAR TARİHİ : 13.04.2015

Asliye Hukuk Mahkemesi

Davacı … vekili Avukat … tarafından, davalı … aleyhine 21/09/2011 gününde verilen dilekçe ile tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın reddine dair verilen 02/04/2013 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.
Dava, rücuen alacak istemine ilişkindir. Yerel mahkemece açılan davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı idare, trafik kazası neticesi yaralanan dava dışı …’ın yatırıldığı Karaman Devlet Hastanesinde doktor … tarafından 17/05/2004 tarihinde femur diafiz parçalı kırığı tanısıyla ameliyat edildiğini, üç ay gibi bir sürenin geçmesine rağmen kırığın iyi olmaması üzerine bu kez SSK Konya Hastanesi (Konya Eğitim ve Araştırma Hastanesi) doktorlarından davalı … tarafından 27/10/2004 tarihinde ikinci kez ameliyat yapıldığını, ancak yapılan ameliyatlar neticesi …’ın ayağında 4 cm. kısalma olduğunu, zararı idare mahkemesi kararı ile davacının karşıladığını, bu miktarın yarısının ilk ameliyatı yapan doktordan tahsil edildiğini, ancak davalının ödeme yapmak istemediğini iddia ederek bu miktar ödemenin davalıdan tazminini talep etmiştir.
Davalı, tazminata konu olayda kendisine yüklenilecek herhangi bir kusur bulunmadığını beyanla davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, ceza dosyasında davalının kusuru bulunmadığından beraatına karar verildiği ve davalı doktorun yapmış olduğu ameliyatta veya tedavide kusurlu olduğunun kesin olarak kanıtlanamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Dava rücuya ilişkin olup, davalı ancak kusuru oranında tazminatla sorumludur. Ancak; hükme esas alınan ceza dosyası kararı hukuk hakimi yönünden bağlayıcı değildir. Asliye Ceza Mahkemesi 2008/142 esas 2010/1040 karar sayılı ilamı ile sanık davalının beraatine karar verilmiş ise de, söz konusu karar Yargıtay Ceza Dairesinin 20.03.2012 tarih, 2011/16504 esas ve 2012/7165 karar sayılı ilamı ile yeniden bilirkişi raporu alınması için bozulmuş ve yargılama sonucunda ceza davasında zamanaşımından düşme kararı verilmiştir. Şu halde yapılacak iş, davalının kusurlu olup olmadığına kusurlu ise hangi oranda kusurlu olduğuna yönelik yeniden rapor alınarak oluşacak sonuca göre karar vermektir. Eksik inceleme ile yazılı biçimde karar verilmiş olması doğru değildir. Bu nedenle karar bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda açıklanan nedenle BOZULMASINA 13/04/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.