YARGITAY KARARI
DAİRE : 4. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/3073
KARAR NO : 2015/4677
KARAR TARİHİ : 13.04.2015
Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı … tarafından, davalı … aleyhine 13/03/2014 gününde verilen dilekçe ile sadakat yükümlülüğünün ihlali nedeni ile manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 16/12/2014 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacı tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.
Dava, sadakat yükümlülüğünün ihlali nedeni ile uğranılan manevi zararın ödetilmesi istemine ilişkindir. Mahkemece istemin kısmen kabulüne karar verilmiş, hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı, davalı ile evli olduklarını, davalının kendisini başka bir kadınla aldattığını belirterek manevi tazminat talebinde bulunmuştur.
4787 sayılı Aile Mahkemesinin Kuruluş Görev ve Yargılama Usullerine Dair Yasa’nın 4/1. maddesi gereğince, 4721 sayılı Medeni Yasa’nın İkinci Kitabı’ndan doğan dava ve işlere aile mahkemesinde bakılır.
Dava konusu olayda davacı, 4721 sayılı TMK’nın 185. maddesinde belirtilen sadakat yükümlülüğüne aykırı davranmaktan dolayı, davalı eşinden manevi tazminat talep etmektedir. Sadakat yükümlülüğü, evlilikle birlikte eşlerin tabi olması gereken bir yükümlülük olup, TMK’nın ikinci kitabının birinci kısmının 3. bölümünde düzenlenmiştir. Sadakat yükümlülüğünün ihlal edilmesi durumunda, diğer eş açacağı boşanma davasında, boşanmaya neden olan bu olay nedeniyle kişilik hakkının saldırıya uğradığını ileri sürerek davanın fer’i mahiyetinde manevi tazminat talebinde bulunabilir (TMK 174/2).
Somut olayda; davacı, davalı eşinin sadakat yükümlülüğüne uymadığını ileri sürerek manevi tazminat talep etmiştir. Evlilik devam ederken birlik yükümlülüklerine uyulup uyulmadığını belirleme görevi Aile Mahkemesine aittir. Görev kamu düzeni ile ilgili olup yargılamanın her her aşamasında dikkate alınır.
Yerel mahkemece açıklanan yönler gözetilerek, mahkemenin görevsizliği nedeniyle dava dilekçesinin reddine karar verilmesi gerekirken işin esasının incelenmiş olması usul ve yasaya uygun düşmediğinden kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda gösterilen nedenle BOZULMASINA; bozma nedenine göre davacının diğer temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 13/04/2015 gününde oyçokluğuyla karar verildi.
KARŞI OY YAZISI
Dava, evlilik birliğinin devamı sırasında, davalı eşin sadakat yükümlülüğüne aykırı şekilde davrandığı ve bu nedenle kişilik haklarının zedelendiği iddiasına dayalı manevi tazminat talebine ilişkindir.
Sadakat yükümlülüğü 4721 sayılı TMK’nın üçüncü bölümünde “Evliliğin Genel Hükümleri” başlığı altında 185. maddede düzenlenmiş olup, ihlal edilmesi durumunda, diğer eş dilerse açacağı boşanma davasında, boşanmaya neden olduğu ve bu olay nedeniyle kişilik hakkının saldırıya uğradığını ileri sürerek davanın fer’i mahiyetindeki manevi tazminat talebinde bulunabilir (TMK 174/2).
Bu yola gitmek istemeyen eş yine dilerse TMK. 24-25 TBK. 58. maddeleri kapsamında genel hükümlere göre de müstakilen manevi tazminat talebiyle dava açabilir. Boşanma davası içinde yapılacak talep, TMK’nın 2. kitabında düzenlenmiş olmakla, 4787 sayılı Aile Mahkemelerinin Kuruluş Görev ve Yargılama Usullerine Dair Kanun’un 4/1. maddesi gereğince Aile Mahkemesinin görevi dahilindedir. Ancak evlilik birliğinin devamı sırasında da olsa TMK. 24-25 ve TBK. 58. maddeleri kapsamında genel hükümlere göre açılacak davada görevli mahkeme HMK 2. maddesi gereğince Asliye Hukuk Mahkemesi olup, bu nedenle çoğunluk görüşüne iştirak edilmemiştir. 13/04/2015