Yargıtay Kararı 4. Hukuk Dairesi 2015/3009 E. 2015/4474 K. 09.04.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 4. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/3009
KARAR NO : 2015/4474
KARAR TARİHİ : 09.04.2015

Asliye Hukuk Mahkemesi

Davacı … vekili Avukat … tarafından, davalı … aleyhine 06/11/2014 gününde verilen dilekçe ile manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davacı tarafın davasının husumet eksikliği nedeniyle reddine dair verilen 27/01/2015 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.
Dava, kişilik haklarının ihlali nedeniyle manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, Anayasa’nın 129/5 maddesi gereğince davacı tarafın davasının husumet eksikliği nedeniyle reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı, davalının Ondokuz Mayıs Üniversitesi’nde Nöroloji Ana Bilim Dalı Başkanı olduğunu, eşininde aynı ana bilim dalında öğretim üyesi olduğunu, kendisinin de Samsun Gazi Hastanesi’nde dahiliye uzmanı olduğunu, eşinin rahatsızlığı nedeniyle Gazi Hastanesi’nden rapor aldığını, davalının Nöroloji Ana Bilim Dalı toplantısında herkesin içinde eşine ‘senin eşin şerefsiz, sahtekar’ diyerek hakkında gıyabi hakarette ve kişilik haklarına saldırıda bulunduğunu belirterek manevi tazminat istemiştir.
Mahkemece, davalının eylemlerinin hizmet kusuru kapsamında kaldığı kabul edilerek kendisine rücu edilmek üzere idare aleyhine idari yargıda dava açılabileceği gerekçesiyle davanın husumet nedeniyle reddine karar verilmiştir.
Dosya içeriğinden, davalının davaya esas eylemleri, ana bilim dalı başkanlığı göreviyle ilgili olmadığı gibi kamu görevlisinin hakaret eylemi açıkca kişisel kusurunu oluşturur ve hiçbir biçimde görev ile ilişkilendirilemez. Bu sava dayanan davaların Anayasa’nın 129/5 maddesi kapsamında değerlendirilmesi de mümkün değildir. O halde mahkemece işin esasına girilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile davalının sıfatı yokluğundan davanın reddine karar verilmesi doğru değildir. Kararın bu nedenle bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda açıklanan nedenle BOZULMASINA ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 09/04/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.