YARGITAY KARARI
DAİRE : 4. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/2693
KARAR NO : 2015/5194
KARAR TARİHİ : 28.04.2015
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı … vekili Avukat … tarafından, davalı … aleyhine 29/04/2011 gününde verilen dilekçe ile itirazın iptali istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 19/09/2013 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davalı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.
1- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik görülmemesine göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları reddedilmelidir.
2- Davalının diğer temyiz itirazları yönünden;
Dava, icra takibine yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir. Yerel mahkemece açılan davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı vekili, davalı tarafından haksız olarak başlatılan icra takibi sonucu aracına haksız olarak haciz konulduğunu, bu haksız haczin ancak menfi tesbit davasının kabulu kararının kesinleşmesinden sonra kaldırıldığını, bu süre zarfında yedieminde kalan aracın hasar gördüğü, yediemin ücreti vb masraflar yapmak zorunda kaldığını, bu zararlarının ödedilmesi için davalı hakkında icra takibi başlattığını ancak, davalının takibe haksız olarak itiraz ettiğini belirterek, davalının yaptığı itirazın iptali ile takip konusu alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini istemiştir.
Davalı, davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.
Yerel mahkemece, bilirkişi raporu doğrultusunda davanın kısmen kabulüne takibin 4.619,60 TL asıl alacak ve ferileri üzerinden devamına, asıl alacağın %20’si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.
İcra takibine konu edilen alacak kalemlerindeki miktarlar alınan bilirkişi raporu ile belirlenmiştir. Davalı itirazında haksız değildir. Uyuşmazlığın çözümü yargılamayı gerektirdiğinden ve tazminat tutarı belirgin (likid) olmadığından, olayda uygulama yeri bulunmayan İcra ve İflas Kanunu’nun 67/2. maddesi gereğince davalının icra inkar tazminatı ile sorumlu tutulmasına yasal olanak bulunmamaktadır. Yerel mahkemece, açıklanan yön gözetilmeyerek, davalının icra inkar tazminatı ile sorumlu tutulmuş olması usul ve yasaya uygun düşmediğinden kararın bozulması gerekirse de belirlenen bu yanılgının giderilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden kararın düzeltilerek onanması uygun görülmüştür.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda (2) sayılı bentte gösterilen nedenle hüküm fıkrasının birinci bendinde geçen icra inkar tazminatına ilişkin “…%20 ‘si oranında icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,..” sözcük dizisinin hüküm fıkrasından çıkarılmasına, davalının diğer temyiz itirazlarının (1) nolu bentte gösterilen nedenlerle reddi ile kararın düzeltilmiş bu biçiminin ONANMASINA ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 28/04/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.