Yargıtay Kararı 4. Hukuk Dairesi 2015/25 E. 2015/4909 K. 16.04.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 4. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/25
KARAR NO : 2015/4909
KARAR TARİHİ : 16.04.2015

Asliye Hukuk Mahkemesi

Davacı … vekili Avukat … tarafından, davalı Alibeyköy Sağlık Ocağı Eyüp İlçe Sağlık Grup Başkanlığı aleyhine 30/01/2007 gününde verilen dilekçe ile tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 15/07/2014 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davalı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.
1- Dosyadaki yazılara, kararın bozmaya uygun olmasına, delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları reddedilmelidir.
2- Diğer temyiz itirazlarına gelince;
Dava, haksız eylem nedeni ile uğranılan maddi zararın ödetilmesi istemine ilişkindir. Mahkemece bozmaya uyularak istemin bir bölümünün ödetilmesine karar verilmiş; karar, davalı tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı, ticari işletmesinin üst katında faaliyet gösteren davalı sağlık ocağından sızan sular nedeni ile işletmesinde meydana gelen zararın ödetilmesi isteminde bulunmuştur.
Davalı, davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
Mahkemece, davanın kısmen kabulüne 3.913,03 TL’nin davalıdan alınarak davacıya ödetilmesine ilişkin verilen kararın davalı tarafından temyizi üzerine Dairemizin 04/05/2010 gün ve 2009/9137-2010/5352 Esas Karar sayılı ilamı ile “…davacının olay yerinde tespit yaptırmadığı, mahkemece mahallinde yapılan keşiften sonra düzenlenen bilirkişi raporunda, tacir olan davacının ticari defterleri incelenmeden olay tarihinden sonraki tarihli satın alma faturaları esas alınarak zarar kapsamının belirlendiği, davacının ticari bir işletme olduğu gözetilerek zarar kapsamının ve kazanç kaybının belirlenmesi amacı ile ticari defterleri üzerinde inceleme yaptırılması, bu yöntemle bir sonuca ulaşılamadığı takdirde BK 42. maddesi uyarınca zarar kapsamının belirlenmesi gerektiği gözetilmeden yetersiz bilirkişi raporu ile hüküm kurulması doğru görülmeyerek hükmün bozulmasına…” karar verilmiştir.
Mahkemece bozmaya uyulmuş ve yeniden yapılan yargılama sonunda, davacının ticari defterlerini ibraz etmemesi nedeni ile ispat olunamayan davanın reddine karar verilmiş olup bu kez de Dairemizin 21/11/2013 gün ve 2013/16211 – 2013/18196 Esas Karar sayılı ilamı ile “…dairemizin bozma ilamına uyulduğu halde zarar kapsamının belirlenmesine yönelik bozma ilamının gereği yerine getirilmemiştir. Davacının ticari bir işletme olması nedeni ile ticari defterleri üzerinde inceleme yapılması, bu yöntemle bir sonuca ulaşılamaması halinde zararın BK 42. maddesi uyarınca hakim tarafından adalete uygun şekilde takdir edilmesi gerektiği yönünde bozma yapılmış iken, ticari defterlerin ibraz edilmemesinden dolayı ispat edilemeyen davanın reddi doğru olmamış, BK 42. maddesi uyarınca zarar kapsamı belirlenerek hüküm kurulmak üzere kararın bozulmasına…” karar verilmiştir.
Mahkemece, Dairemizin ikinci bozma ilamına uyulmuş, BK 42. maddesi uyarınca taktiren 4.000,00TL tazminatın ödetilmesine karar verilmiştir.
Mahkemenin 3.913,03 TL tazminatın davalıdan alınarak davacıya ödetilmesine yönelik ilk kararını, yalnız davalı temyiz etmiştir. Bu durumda, kararı temyiz etmeyen davacı yönünden 3.913,03 TL olarak belirlenen tazminat tutarı kesinleşmiş, bir diğer anlatımla 3.913,03 TL tutarındaki tazminat miktarı yönünden davalı yararına usuli kazanılmış hak oluşmuştur. Dairemizin ilk bozma ilamı davalı yararına olup davacının ticari işletme olması nedeni ile ticari defterleri üzerinde inceleme yapılması, bu yöntemle bir sonuca ulaşılamaması halinde zararın BK 42. maddesi uyarınca hakim tarafından adalete uygun şekilde takdir edilmesi gerektiğine yönelik iken, davacı ticari defterlerini ibraz etmemiştir. Şu durumda zarar kapsamı BK 42. maddesi uyarınca hakim tarafından adalete uygun olarak belirlenecektir. Hakim tarafından tazminat tutarının belirlenmesinde 3.913,03 TL olarak hesap yapan bilirkişi raporunun yetersiz olduğu biçimindeki bozma ilamımız ve davacının ticari defterlerini ibraz etmemiş olması nazara alınmalı, ayrıca ve en önemlisi davalı yararına kazanılmış hakka uygun olarak 3.913,03 TL’yi geçmeyecek şekilde takdir hakkı kullanılmalıdır. Dosya kapsamına göre olayın olağan akışına uygun düşmeyecek ve davalı yararına kazanılmış hakkı ortadan kaldıracak biçimde 4.000,00 TL’ye hükmedilmesi doğru olmadığından kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda (2) sayılı bentte gösterilen nedenlerle BOZULMASINA; davalının öteki temyiz itirazlarının ilk bentteki nedenlerle reddine 16/04/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.