YARGITAY KARARI
DAİRE : 4. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/2189
KARAR NO : 2015/15181
KARAR TARİHİ : 24.12.2015
MAHKEMESİ : Çay Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 12/11/2014
NUMARASI : 2014/174-2014/564
Davacı M.. A.. vekili Avukat A..K..tarafından, davalı M.. Ç.. aleyhine 30/04/2014 gününde verilen dilekçe ile manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 12/11/2014 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davalı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik görülmemesine göre aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları reddedilmelidir.
2-Diğer temyiz itirazlarına gelince;
Dava, haksız şikayet nedeni ile kişilik haklarına saldırıdan dolayı uğranılan manevi zararın ödetilmesi istemine ilişkindir. Mahkemece istemin bir bölümü kabul edilmiş, karar, davalı tarafından temyiz olunmuştur.
Davacı, muhtar olarak görev yaptığını, davalı ile kendisinin aynı köyden muhtarlık seçimlerinde aday olmaları nedeniyle aralarında husumet oluştuğunu, davalının Kaymakamlığa bağlı S.. B.. dağıtılan devlet kömürlerini kendisinin kullandığına ilişkin ihbarda bulunduğunu, davalının şikayeti üzerine 12/02/2014 tarihinde evi ve bahçesinin arandığını, tutanak sonucunda böyle bir durum olmadığının tespit edildiğini, davalı hakkında iftira suçundan kamu davası açıldığını ve cezalandırıldığını, olay nedeniyle üzüntü duyduğunu belirterek uğradığı manevi zararın ödetilmesi isteminde bulunmuştur.
Davalı, davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
Mahkemece, davalının fiilinin kişilik haklarına saldırı oluşturduğu kanaatine varılarak manevi tazminat isteminin kısmen kabulüne karar verilmiştir.
T.. K..’nun 58. maddesi ( 818 sayılı BK 49. maddesi ) hükmüne göre kişilik hakları hukuka aykırı olarak saldırıya uğrayan kimse manevi tazminata hükmedilmesini isteyebilir. Hakim manevi tazminatın miktarını tayin ederken saldırı teşkil eden eylem ve olayın özelliği yanında tarafların kusur oranını, sıfatını, işgal ettikleri makamı ve diğer sosyal ve ekonomik durumlarını da dikkate almalıdır. Miktarın belirlenmesinde her olaya göre değişebilecek özel hal ve şartların bulunacağı da gözetilerek takdir hakkını etkileyecek nedenleri karar yerinde objektif olarak göstermelidir. Çünkü kanunun takdir hakkı verdiği hususlarda hakimin hukuka ve hakkaniyete göre hüküm vereceği T..K.. 4. maddesinde belirtilmiştir. Hükmedilecek bu para, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer bir fonksiyonu olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi mal varlığı hukukuna ilişkin bir zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. O halde bu tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenilen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır.
Somut olaya gelince, taraflar arasındaki olayların gelişim biçimi, olay tarihi, tarafların sıfatları, ekonomik ve sosyal durumları ile yukarıda anılan ilkeler gözetildiğinde davacı yararına takdir olunan manevi tazminat tutarı fazladır. Daha alt düzeyde manevi tazminat takdir edilmek üzere kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda (2) sayılı bentte gösterilen nedenlerle davalı yararına BOZULMASINA, davalının diğer temyiz itirazlarının (1) sayılı bentte gösterilen nedenlerle reddine ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 24/12/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.