YARGITAY KARARI
DAİRE : 4. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/1891
KARAR NO : 2015/4891
KARAR TARİHİ : 16.04.2015
Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacılar … ve diğeri vekili Avukat … tarafından, davalı … aleyhine 29/12/2011 gününde verilen dilekçe ile manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; yargı yolu bakımından mahkemenin görevsizliğine dair verilen 09/12/2014 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacılar vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.
Dosyadaki yazılara ve mahkemece uyulan bozma gereğince karar verilmiş olmasına göre yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA ve aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine 16/04/2015 gününde oyçokluğuyla karar verildi.
KARŞI OY YAZISI
Dava, haksız şikayet nedeniyle kişilik haklarına yapılan saldırıdan dolayı manevi tazminat talebine ilişkindir.
Davalı belediye bir kamu tüzel kişisidir. İşlem ve eylemleri de kural olarak kamusal nitelik taşır. Fakat Anayasa’nın 36 ve 74. maddelerinde düzenlenen şikayet ve ihbar hakkının kullanılmasında idarenin, gerçek ve özel hukuk tüzel kişilerine karşı bir ayrıcalığı yoktur. Herkes kamu ile ilgili konularda yetkili makamlara şikayette bulunmak ve dava açma hakkına sahiptir. Bu hakkın, hakkı doğuran nedenlerin sınırları içinde kullanılması, kötüye kullanılmaması gerekir.
Bir kamu kurumunun ihbar ve şikayeti yetkili makamlara yapması idari bir işlem olarak değerlendirilemez. Kaldı ki şikayetin yapılması veya davanın açılması için önceden idari bir karar alınmış olsa bile, şikayet yapıldıktan ve dava açıldıktan sonra yapılan iş idari olmaktan çıkar ve adli bir vasıf kazanır. İdarenin açtığı bir davada, yaptığı bir şikayette yasal sınırlar aşılmışsa, diğer kişiler gibi idarenin organları da bu adli işlemden hukuken sorumludur. Somut olaya gelince; davacı, davalı Belediye Başkanlığı İmar ve Şehircilik Müdürlüğü tarafından yapılan haksız şikayet nedeni ile davacıların kişilik haklarının zarar gördüğü iddia edildiğine göre, istemin TBK’nın 49 ve TMK’nın 24 ve 25. maddeleri kapsamında haksız fiil sorumluluğu olarak değerlendirilmesi zorunludur. Dava açma ve şikayet etme işlemi ile dilekçelerin içeriklerinin idari bir tasarruf olarak değerlendirilme olanağı da yoktur. Bu nedenle işin esasının incelenmesi gerekirken, Dairemizin değerli çoğunluğunun yargı yolu bakımından görevsizlik kararı verilmesi düşüncesine katılmıyorum. 16/04/2015