YARGITAY KARARI
DAİRE : 4. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/16185
KARAR NO : 2017/6337
KARAR TARİHİ : 25.10.2017
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı … vekili Avukat … tarafından, davalılar … ve … aleyhine 19/09/2014 gününde verilen dilekçe ile manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın reddine dair verilen 20/10/2015 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.
Dava, basın yoluyla kişilik haklarına saldırı nedeniyle manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı vekili, davalıların yöneticisi olduğu … isimli internet sitesinde müvekkili aleyhine 19/08/2014 tarihinde yalan haber yapıldığını, davalıların genel yayın yönetmeni ve sorumlu müdür olarak görev yaptıkları internet sitesi aracılığı ile tahkir edici ve asılsız haberler yaparak, müvekkilini kamuoyu önünde itibarsızlaştırdıkları gibi açıkça iftira atarak suç işlediklerini, yazıda kullanılan dil ve üslubun tamamen kişilik haklarına saldırı amaçlı olup küçük düşürücü ve aşağılayıcı olduğunu belirterek manevi tazminat talep etmiştir.
Davalılar, haksız ve mesnetsiz davanın ve dava konusu tazminat talebinin reddini talep etmişlerdir.
Mahkemece, manevi tazminata hükmetme şartlarının oluşmadığı gerekçesiyle davanın esastan reddine karar verilmiştir.
Dava konusu haberin yayınlandığı tarihte yürürlükte olan 5651 sayılı İnternet Ortamında Yapılan Yayınların Düzenlenmesi Ve Bu Yayınlar Yoluyla İşlenen Suçlarla Mücadele Edilmesi Hakkında Kanunun 4. maddesinde “(1) İçerik sağlayıcı, internet ortamında kullanıma sunduğu her türlü içerikten sorumludur. ” şeklindeki düzenleme ile internet yayın yönetmeni ve internet sorumlu müdürü sorumlular arasında sayılmamıştır. Şu halde, davalı … internet yayın yönetmeni, diğer davalı … ise internet sorumlu müdürü olup, 5651 sayılı Kanunu’nun 4. maddesine göre sorumlulukları bulunmamaktadır. Bu nedenle adı geçen davalılar hakkında davanın husumetten reddi gerekirken esastan reddi doğru değildir. Kararın bu nedenle bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Temyiz edilen kararın, yukarıda gösterilen nedenlerle BOZULMASINA ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 25/10/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.