Yargıtay Kararı 4. Hukuk Dairesi 2015/16090 E. 2018/8303 K. 24.12.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 4. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/16090
KARAR NO : 2018/8303
KARAR TARİHİ : 24.12.2018

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Davacılar … ve … vekilleri Avukat … tarafından, davalılar … ve … aleyhine 29/04/2015 gününde verilen dilekçe ile manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davalı … açısından davanın reddine, davalı … açısından tazminat talebinin kısmen kabulüne dair verilen 20/10/2015 günlü kararın Yargıtayca incelenmesi davacılar vekili ve davalı … vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik görülmemesine göre davacı …’nin davalı …’a yönelik temyiz itirazları reddedilmelidir.
2-Davacı … ile davalı …’nin temyiz itirazlarına gelince;
Dava, evlilik birliği devam ederken üçüncü kişi ile birlikte olma iddiasına dayalı manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, manevi tazminat isteminin davalı … açısından reddine, davalı … açısından ise kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm davacılar vekili ve davalılardan … tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı, davalı eşi …’nin evlilik birliği devam ederken kendisini diğer davalı ile aldattığını belirterek manevi tazminat isteminde bulunmuştur.
Davalılar, davanın reddine karar verilmesini istemiştirler.
Mahkemece, toplanan delillere göre davalı …’nin evlilik birliği sona ermeden diğer davalı … ile birliktelik yaşadığı hususu sabit görülerek davanın davalı … açısından kısmen kabulü ile davacı eş yararına manevi tazminata hükmedilmiş, diğer davalı … açısından ise reddine karar verilmiştir.
4787 sayılı Aile Mahkemesi’nin Kuruluş Görev ve Yargılama Usullerine Dair Yasa’nın 4/1. maddesi gereğince, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun İkinci Kitabı’ndan doğan dava ve işlere aile mahkemesince bakılır.
Dava konusu olayda davacı, 4721 sayılı TMK’nın 185. maddesinde belirtilen sadakat yükümlülüğüne aykırı davranmaktan dolayı, davalı eski eşinden manevi tazminat talep etmektedir. Sadakat yükümlülüğü, evlilikle birlikte eşlerin tabi olması gereken bir yükümlülük olup, TMK’nın ikinci kitabının birinci kısmının 3. bölümünde düzenlenmiştir. Sadakat yükümlülüğünün ihlal edilmesi durumunda, diğer eş açacağı boşanma davasında, boşanmaya neden olan bu olay nedeniyle kişilik hakkının saldırıya uğradığını ileri sürerek davanın fer’i mahiyetinde manevi tazminat talebinde bulunabilir (TMK. m 174/2). Yine evliliğin boşanma sebebiyle sona ermesinden doğan dava hakları, boşanma hükmünün kesinleşmesinin üzerinden bir yıl geçmekle zamanaşımına uğrar (TMK. m 178).
Evlilik birliği devam ederken sadakat yükümlülüğüne uyulup uyulmadığını, dolayısı ile manevi tazminat isteme koşullarının gerçekleşip gerçekleşmediğini belirleme görevi Aile Mahkemesine aittir. Görev kamu düzeni ile ilgili olup yargılamanın her aşamasında dikkate alınır.
Yerel mahkemece açıklanan yönler gözetilerek, mahkemenin görevsizliği nedeniyle dava dilekçesinin reddine karar verilmesi gerekirken işin esasının incelenmiş olması usul ve yasaya uygun düşmediğinden kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın, yukarıda (2) sayılı bentte açıklanan nedenlerle taraflar yararına BOZULMASINA, davacı …’nin davalı …’a yönelik diğer temyiz itirazlarının (1) numaralı bentte gösterilen nedenlerle reddine ve davacılar ile davalı …’den peşin alınan harçların istekleri halinde geri verilmesine 24/12/2018 gününde oy birliğiyle karar verildi.