Yargıtay Kararı 4. Hukuk Dairesi 2015/15002 E. 2017/7275 K. 15.11.2017 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 4. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/15002
KARAR NO : 2017/7275
KARAR TARİHİ : 15.11.2017

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Davacı … vekili Avukat … tarafından, davalılar … ve … aleyhine 23/12/2011 gününde verilen dilekçe ile manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın davalı … yönünden reddine, davalı … yönünden kısmen kabulüne dair verilen 17/09/2015 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacı vekili ve davalı … vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik görülmemesine göre davalının tüm, davacının aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları reddedilmelidir.2-Davacının davalı …’e yönelik diğer temyiz itirazlarına gelince;Dava, haksız eylemden kaynaklanan manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm, davacı ve davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.Davacı, davalının cinsel saldırıya teşebbüs ettiğini beyan ederek olay nedeni ile oluşan manevi zararlarının tazmini isteminde bulunmuştur.Davalı, davanın reddi gerektiğini savunmuştur. Mahkemece, davalının davacıya karşı gerçekleştirdiği haksız eyleminin kişilik haklarına saldırı oluşturduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.Türk Borçlar Kanunu 56. maddesi (BK 47. maddesi) hükmüne göre hakimin özel halleri göz önünde tutarak manevi zarar adı ile hak sahibine verilmesine karar vereceği bir para tutarı adalete uygun olmalıdır. Hükmedilecek bu para, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer bir fonksiyonu olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi mal varlığı hukukuna ilişkin bir zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. O halde bu tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenilen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. 22/06/1966 günlü ve 7/7 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararının gerekçesinde takdir olunacak manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar da açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden hakim bu konuda takdir hakkını kullanırken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir. Davaya konu olan olayda; olayın oluş şekli, olay tarihi ve tarafların konumu dikkate alındığında davacı lehine hükmedilen manevi tazminat tutarı azdır. Daha üst düzeyde manevi tazminata hükmedilmesi gerekir. Kararın bu nedenle davacı yararına bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Temyiz edilen kararın yukarıda (2) sayılı bentte açıklanan nedenlerle davacı yararına BOZULMASINA, davalının tüm, davacının diğer temyiz itirazlarının ilk bentte açıklanan nedenlerle reddine ve davacıdan peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 15/11/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.