Yargıtay Kararı 4. Hukuk Dairesi 2015/14643 E. 2015/14993 K. 21.12.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 4. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/14643
KARAR NO : 2015/14993
KARAR TARİHİ : 21.12.2015

MAHKEMESİ : Trabzon 3. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 03/07/2015
NUMARASI : 2015/342-2015/567

Davacı A.. N.. tarafından, davalılar H.. A.. ve diğerleri aleyhine 17/06/2015 gününde verilen dilekçe ile maddi ve manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; yargı yolu bakımından mahkemenin görevsizliğine dair verilen 03/07/2015 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacı tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.
Dava, haksız eyleme dayalı maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, yargı yolu bakımından mahkemenin görevsizliğine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı, T.. B.. kayıtlı avukat olduğunu, alacağına karşılık aldığı senedi icra yoluyla takibe koyduğunu, senette tahrifat yaptığı iddiasıyla davalı H.. A.. tarafından hakkında şikayette bulunulduğunu, iddianın doğru olmadığını, şikayet sonucu baro tarafından usulsüz soruşturma yapılıp disiplin cezası verildiğini, yaptığı itirazın T.. B.. tarafından reddedildiğini belirterek uğradığı maddi ve manevi zararın davalılardan tazminini talep etmiştir.
Mahkemece, baroların kamu kurumu niteliğinde meslek kuruluşu olduğu, bu kurumlarca verilen disiplin cezaları nedeniyle uğranılan zararların idare mahkemesinde görülmesi gerektiği belirtilerek yargı yolu bakımından görevsizlik kararı verilmiştir.
1136 sayılı A.. K.. 76. maddesi gereğince barolar kamu kurumu niteliğinde meslek kuruluşudur ve barolardaki tüm idari görevliler de kamu görevlisi niteliğindedir. Kamu görevlilerinin yetkilerini kullanırken veya görevlerini yaparken kişilere zarar vermesi ilgili kamu kurumunun hizmet kusurunu oluşturur. İdari yargı yerlerinde açılacak davalarda husumetin kimlere yöneltileceğine ilişkin 2577 sayılı İ.. Y.. 2. maddesi gereğince, idari yargı yerlerinde ancak ilgili idare kurumu dava edilebilir. Bu yasal düzenlemeye göre, gerçek kişiler ve özel hukuk tüzel kişileri aleyhine idare mahkemelerinde dava açılamaz.
Dosya kapsamından, davacı avukatın alacağına karşılık aldığı senedi icra dairesinde işleme koyduğu, senet borçlusu H.. A.. ve onun dava takipçisi İ.. S.. tarafından senet üzerinde tahrif yapıldığına ilişkin itiraz ve şikayette bulunulduğu, yapılan soruşturma sonucunda baro tarafından davalı hakkında disiplin cezası verildiği, cezaya ilişkin itirazın T.. B.. tarafından reddedildiği anlaşılmaktadır. Davalılardan H.. A.. ve İ.. S.. baroda görevli olmayan gerçek kişilerdir, onlara karşı idari yargıda dava açılamaz. Diğer davalılar ise baroda görevli gerçek kişiler olup anılan yasa hükmü gereğince onlara karşı da idari yargıda dava açılması mümkün değildir. Dolayısıyla iş bu davada mahkeme görevli olup yargı yolu bakımından görevsizlik kararı verilmiş olması usul ve yasaya uygun değildir. Karar bu nedenle bozulmalıdır.

SONUÇ: Temyiz edilen kararın yukarıda gösterilen nedenlerle davacı yararına BOZULMASINA ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 21/12/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.