Yargıtay Kararı 4. Hukuk Dairesi 2015/13843 E. 2015/13818 K. 30.11.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 4. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/13843
KARAR NO : 2015/13818
KARAR TARİHİ : 30.11.2015

MAHKEMESİ : Van 4. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 22/06/2015
NUMARASI : 2015/390-2015/307

Davacı İçişleri Bakanlığı vekili Avukat Melek tarafından, davalılar S.. D..’e vesayeten A.. Ş.. aleyhine 27/10/2014 gününde verilen dilekçe ile rücuen tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın pasif husumet yokluğu nedeniyle reddine dair verilen 22/06/2015 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.
Dava; 2330 sayılı yasaya göre ödenen tazminatın rücuen tazminine ilişkindir. Mahkemece, davanın pasif husumet yokluğu nedeniyle reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı, davalı küçük S.. D..’in babasının 05.08.2010 tarihinde gerçekleştirdiği silahlı eylem sonucu bazı polislerin yaralandığını, davalının babasının da olayda öldüğünü, yaralanan polislere ödenen tazminatın tek yasal mirasçı olan davalıdan rücuen tahsili istemiyle dava açmıştır.
Mahkemece; davalının vasisinin Van Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 2012/156 E. 2013/210 sayılı kararı ile dedesi Mehmet olması nedeniyle, vasi olarak annesi A.. Ş..’a husumet yöneltilemeyeceği gerekçesiyle davanın pasif husumet yokluğu nedeniyle reddine karar verilmiştir.
TMK.nun 14.maddesi hükmüne göre; ayırt etme gücü bulunmayanların, küçüklerin ve kısıtlıların fiil ehliyeti yoktur. Bu kişilerin dava ehliyeti de yoktur(HMK. md. 51). Dava ehliyeti olmayan bir kısıtlıya karşı açılan dava dilekçesinde; davalı olarak kısıtlı, temsilcisi olarak da vasinin adı, soyadı ve adresi yazılır. Bu şekilde açılan bir davada, vasi taraf değildir. Taraf, vasi tarafından temsil edilen kısıtlı; vasi ise, kısıtlının temsilcisidir. Dolayısıyla vaside yanılma tarafta yanılma değil, temsilcide yanılmadır ve bu davanın pasif husumetten reddini gerektirmez. Asıl vasiye davaya ilişkin tebligat yapılarak işin esasının incelenmesi gerekirken yazılı şekilde davanın pasif husumet yokluğundan reddine karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı bulunduğundan kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Temyiz edilen kararın yukarıda açıklanan nedenlerle davacı yararına BOZULMASINA 30/11/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.