Yargıtay Kararı 4. Hukuk Dairesi 2015/13206 E. 2015/13414 K. 23.11.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 4. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/13206
KARAR NO : 2015/13414
KARAR TARİHİ : 23.11.2015

MAHKEMESİ : Ankara 5. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 21/11/2013
NUMARASI : 2009/291-2013/575

Davacı M.. B.. vekili Avukat Tören tarafından, davalılar S.. M.. ve diğerleri aleyhine 24/08/2009 gününde verilen dilekçe ile tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 21/11/2013 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacı vekili ile davalılar İ.. Y.. ve Adil mirasçıları vekili ve davalı S.. Ü.. mirasçıları vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.
1- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik görülmemesine göre davacı ve davalılardan Adil mirasçıları ile davalı İ.. Y..’ın temyiz itirazları reddedilmelidir.
2- Davalılardan S.. Ü.. mirasçılarının temyizine gelince;
Dava, kurum zararından kaynaklanan tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm davacı vekili ile davalılar Adil mirasçıları vekili, davalı S.. Ü.. mirasçıları vekili ve davalı İ.. Y.. tarafından temyiz olunmuştur.
Davacı, Mithatpaşa Vergi Dairesi mükellefi olan K. Kozmetik Mamülleri Ticaret Ltd. Şti.’nin yeminli mali müşavir olarak görev yapan davalı S.. Ü..’ın uygunluk raporu ile yurt dışına tilki kürkü ihraç ettiğine dair beyanname verdiğini, sonrasında da KDV iadesi olarak 03/02/1997 tarihinde 49.186,00 TL’nin şirkete ödendiğini ancak yapılan araştırmada gümrük çıkış beyannamesinin ve malların ihraç edildiğine ilişkin ithal beyannamesi ile ihracata yönelik diğer belgelerin sahte olduğunun tespit edildiğini iddia ederek, uğranılan zararın davalılardan tazmini isteminde bulunmuştur.
Davalılar, davanın reddi gerektiğini savunmuşlardır.
Mahkemece, alınan bilirkişi raporu gözetilerek davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Dosyadaki bilgi ve belgelerden davalı Sedat Ünalan hakkında; Ankara 5. Ağır Ceza Mahkemesi’nin 1997/206 esas ve 2005/309 karar sayılı ilamında sanık Sedat’ın diğer sanıklara iştirakinin olduğuna dair bir delil olmadığı gibi sanığın kasten sahte belge düzenleme konusunda iradesinin olduğu yönünde mahkumiyetine yeter delil olmadığı, eğer böyle bir iradesi olsa idi ihracatın teyidi için çalışanını İstanbul’a göndermeyeceği gerekçesiyle beraat kararı verildiği anlaşılmaktadır. Ankara 5. Vergi Mahkemesi 03/11/1997 gün ve 1997/733 esas ve 1997/1071 karar sayılı ilamı ile Vergi dairesi tarafından sözkonusu vergi alacağı nedeni ile davalıdan teminat istenmesinin hukuka uygun olmadığına karar verilmiştir. Hükmün Mithatpaşa Vergi Dairesi Müdürlüğü tarafından temyiz edilmesi üzerine Danıştay 11. Dairesince de 17/11/1999 gün ve 1998/852 esas ve 1999/4287 karar sayılı ilamı ile kendisine düşen ödevleri mevzuat çerçesinde yerine getirerek tasdik raporu düzenleyen davacının daha sonra gümrük çıkış beyannamesinin sahte olduğunun tespit edilmesinden sorumlu kabul edilerek teminat istenmesinde hukuki isabet görülmediği gerekçesiyle temyiz isteminin reddine karar verilmiştir. Aynı konuda davalı hakkında ödeme emri düzenlenmesi üzerine davalı Sedat tarafından açılan dava Ankara 5. Vergi Mahkemesince reddedilmiştir. Belirtilen kararın temyiz olunması üzerine de Danıştay 4. Dairesi 25/12/2006 gün 2005/1399 esas ve 2006/317 karar sayılı ilamı ile davalının üzerine düşen mesleki özen ve dikkati gösterdiği gerekçesiyle bozma kararı vermiştir.
Şu halde; davalının üzerine düşen dikkat ve özeni gösterdiği gerekçesiyle zarardan sorumlu olmayacağına dair Danıştay kararları ve tüm dosya kapsamı birlikte gözetildiğinde; sadece mahkemece alınan bilirkişi raporundaki davalının KDV iadesinde en önemli belge olan teyit yazısını doğrudan yada resmi kuruluş olan PTT aracılığıyla Gümrük idaresinden alması gerekirken buna riayet etmediği, davalı İdris’in getirdiği yazıyı tereddüt etmeden kabul ettiği ve rapor eki olarak vergi idaresine sunduğu gerekçesiyle tazminatla sorumlu olduğu yönündeki görüşe itibar edilerek davalının tazminatla sorumlu kabul edilmesi doğru olmamıştır. Davalı, belgelerin teyidi için çaba sarfetmiş ve yanında çalışan stajyerini gümrükten gerekli belgeleri temin için İstanbul’a göndermiş ancak diğer davalı İ.. Y..’ın eylemi sonucu davalı Sedat Ünalan ve çalışanı da yanıltılmıştır, bu durumun aksi ise davacı tarafça ispat edilememiş olup davalı yönünden davanın reddi gerekirken tazminatla sorumlu kabul edilmesi doğru olmamış ve kararın bozulması gerektirmiştir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda (2) sayılı bentte gösterilen nedenlerle davalı S.. Ü.. yararına BOZULMASINA, davacının ve davalılardan Adil mirasçıları ile davalı İ.. Y..’ın temyiz itirazlarının ilk bentteki nedenlerle reddine ve davalı S.. Ü..’dan peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 23/11/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.