Yargıtay Kararı 4. Hukuk Dairesi 2015/13016 E. 2017/5399 K. 04.10.2017 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 4. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/13016
KARAR NO : 2017/5399
KARAR TARİHİ : 04.10.2017

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Davacılar … ve diğerleri vekili Avukat … tarafından, davalılar … ve diğerleri aleyhine 13/07/2004 gününde verilen dilekçe ile tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın reddine dair verilen 31/10/2013 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacılar vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere göre davacıların davalılardan SGK’ya yönelik temyiz itirazları reddedilmelidir.
2-Davacıların diğer davalılar …, …, … … ve …’e yönelik temyiz itirazlarına gelince;
Dava, haksız eylem nedeniyle maddi ve manevi tazminat ist… ilişkindir. Mahkemece davanın davalılardan SGK yönünden yargı yeri nedeni ile reddine, diğer davalılar …, …, … … ve … yönünden esastan reddine karar verilmiş; hüküm, davacılar tarafından temyiz edilmiştir.
Davacılar, murisleri …’i rahatsızlanması sonucu SSK Vakıf Guraba Hastanesi’ne götürdüklerini, murislerinin hastanede çalışan doktor ve hemşirelerin kusuru nedeniyle vefat ettiğini belirterek, uğradıkları maddi ve manevi zararın giderilmesini talep etmiştir.
Davalılar, davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
Mahkemece; davalılardan SGK yönünden idarenin hizmet kusurundan doğan zararlardan dolayı idari yargı yerinde tam yargı davası açılması gerektiğinden yargı yeri nedeni ile reddine, diğer davalılar …, …, … … ve … yönünden otopsi raporu, tanık anlatımları, Adli Tıp Kurumu ve Yüksek Sağlık Şurası raporu ile davalılar hakkında verilip kesinleşen beraat kararı ile olayda kusurları bulunmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir.
Kamu görevlilerinin yetkilerini kullanırken veya görevlerini yaparken kişilere zarar vermesi ilgili kamu kurumunun hizmet kusurunu oluşturur. Bu durumda sorumlu, kamu görevlisinin emrinde çalışmakta olduğu kamu kurumu olup dava o kurum aleyhine açılmalıdır (T.C. Anayasası 40/3, 129/5, 657 Sy. K. 13, HGK 2011/4-592 E., 2012/25 K.). Bu konuda yasal düzenlemeler emredici hükümler içermektedir. Diğer yandan Sorumluluk Hukukunun temel ilkeleri açısından bakıldığında da bu şekilde düzenlemenin mevzuatta yer almış olması zarar görenin zararının karşılanması yönünde önemli bir teminattır.
Davaya konu edilen olayda; Vakıf Guraba Eğitim Hastanesi’nde doktor ve hemşire olarak görev yapan davalıların, görevi sırasında ve görevinden dolayı davacıları zarara uğrattığı ileri sürülmektedir. Anayasa’nın 129/5 maddesi ile 657 sayılı Devlet Memurları Yasası’nın 13/1 maddesi gereğince; kamu görevlilerinin yetkilerini kullanırken kusurlu eylemleri nedeniyle oluşan zararlardan doğan tazminat davaları, kendilerine rücu edilmek kaydıyla ve yasada gösterilen koşullara uygun olarak, idare aleyhine açılabileceğine göre; davalılara husumet yöneltilmesi doğru değildir.
Mahkemece açıklanan yasal düzenlemeler gözetilerek, adı geçen davalılar hakkında davanın husumet yokluğu nedeniyle reddine karar verilmesi gerekirken, yanılgılı gerekçe ile işin esasına girilerek karar verilmesi usul ve yasaya uygun düşmediğinden kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Temyiz edilen kararın yukarıda (2) sayılı bentte açıklanan nedenle davalılardan …, …, … … ve … yönünden BOZULMASINA, davacıların davalılardan SGK’ya yönelik temyiz itirazlarının ilk bentte açıklanan nedenlerle reddine ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 04/10/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.