Yargıtay Kararı 4. Hukuk Dairesi 2015/12379 E. 2015/13154 K. 17.11.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 4. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/12379
KARAR NO : 2015/13154
KARAR TARİHİ : 17.11.2015

Davacı S.. Y.. vekili Avukat E.. tarafından, davalı S.. D.. aleyhine 17/03/2011 gününde verilen dilekçe ile araç mülkiyetinin tespiti ve tescil istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın reddine dair verilen 29/06/2015 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.
Dava, araç mülkiyetinin tespiti ve tescili istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı, oto kiralama işi de yaptığını, kendisi adına kayıtlı aracını araç kiralamak isteyen E.. D.. isimli kişiye kiraladığını, süre sonunda aracın teslim edilmediğini, emniyete yapılan şikayet sonucunda aracın davacı adına sahte olarak dava dışı M..M.. adına düzenlenen satış vekaletnamesi ile davalıya satıldığını öğrendiğini, davalı ile noterde herhangi bir sözleşme yapmadığını, bu satışın gerçek satış olmadığını, aracın mülkiyetinin davacıya ait olduğunun tespitini ve satış sözleşmesinin iptalini istemiştir.
Davalı, dava konusu aracın internet ortamında satış ilanı üzerine araçla ilgilenenlerle irtibata geçerek noter sözleşmesi ile satın aldığını, noter sözleşmesinin düzenlendiği gün çalıntı olduğu gerekçesiyle araca el konulduğunu, asıl mağdur olanın kendisi olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece yapılan yargılama sonucunda; dava konusu aracın sahte kimlik belgesi kullanılarak düzenlenen vekalete istinaden yapılan satışının geçersiz olduğu, geçersiz satışın mülkiyet geçişini sağlamayacağı gerekçesiyle, 39 SU 169 plakalı aracın davalı adına olan trafik tescil kaydının iptaline ancak davacı adına tescil talebinin konusunun idari işlem olması nedeniyle bu talebin reddine karar verilmiş; davalının temyizi üzerine, dairemizin 25/11/2014 gün ve 2013/15890 esas, 2014/15905 karar sayılı ilamı ile “…. davalı iyiniyetli kabul edilmelidir. O halde, davacının araç mülkiyetinin tespiti davasını kazanabilmesi için davalının satış bedeli olarak ödediği bedeli, kendisine iade etmesi gerekir. Mahkemece, bedelin ödenmemesi halinde davanın reddine karar verilmesi gerekirken, ödeme gerçekleşmeden yazılı gerekçe ile davanın kabulüne karar verilmesi usul ve yasaya uygun bulunmamış ve kararın bozulması gerekmiştir…” gerekçesiyle karar bozulmuştur.
Mahkemece bozma ilamına uyularak bedel yatırılmadığı gerekçesiyle davanın reddine dair temyize konu karar verilmiştir. Dosyadaki bilgi ve belgelere göre davacı vekili tarafından bozma kararı sonrası ilk oturum için mazeret dilekçesi verilerek yokluğunda direnme kararı verilmesinin ve duruşmanın ileri tarihe ertelenmesinin istendiği, mahkemece de mazeret kabul edilerek bozma kararına uyulmasına karar verildiği, davalı vekilinin bedel ödenmediği beyanı üzerine davanın reddine karar verildiği anlaşılmaktadır. Bozma ilamına uyulmasına rağmen davacının bozma kararında belirtilen bedeli ödeme talep ve beyanları alınmadan, bozma gerekleri yerine getirilmeden ve yasal savunma hakkı kısıtlanacak şekilde davanın reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda gösterilen nedenlerle BOZULMASINA ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 17/11/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.