Yargıtay Kararı 4. Hukuk Dairesi 2015/11879 E. 2015/12706 K. 10.11.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 4. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/11879
KARAR NO : 2015/12706
KARAR TARİHİ : 10.11.2015

MAHKEMESİ : Gaziosmanpaşa 4. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 24/06/2014
NUMARASI : 2012/74-2014/222

Davacı S.. Ç.. tarafından, davalı O.. K.. aleyhine 09/02/2012 gününde verilen dilekçe ile tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın reddine dair verilen 24/06/2014 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacı tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.
Dava, haksız fiil nedeni ile maddi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın zamanaşımından reddine karar verilmiş, hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı, davalının kendisine ait olan taşınmazdaki dükkanını fırın olarak kullanmak üzere kiraladığını, davalıya bacanın yetersiz olduğunu söylemesine rağmen davalının kendisine masraf çıkmaması için yeni baca yaptırmadığını, taktığı aspiratöründe yetersiz kalması nedeniyle dava konusu taşınmazın çatısında bulunan döşemelerin yanması sonucu yangın çıktığını, yangın sebebiyle diğer dairelerinde kullanılamaz hale geldiğini ve kiracılarının daireleri boşalttıklarını beyan ederek mahrum kaldığı kira bedelini talep etmiştir.
Davalı, davanın zamanaşımına uğradığını ileri sürerek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece yapılan yargılama sonucunda;Davalının esasa cevap süresinden sonra zamanaşımı def’inde bulunduğu fakat davacının süresinden sonra ileri sürüldüğüne dair def’iye karşı koymadığı, davaya konu haksız fiilin 14/02/2009 tarihinde meydana geldiği,kiracılarında bu tarihte taşınmazı boşalttığı, fiil ve failin öğrenildiği 14/02/2009 tarihinden itibaren 1 yıl geçirildikten sonra davanın açıldığı gerekçesi ile, davanın zamanaşımından reddine karar verilmiştir.
Zamanaşımı ilk itirazlardan olmadığı için, 6100 sayılı HMK 117/1 maddesi hükmü gereği cevap dilekçesinde yer alması zorunluluğu yoktur. Ancak zamanaşımı defii, tüm maddi vakıalara ilişkin beyanlarda olduğu gibi, savunmanın değiştirilmesi yasağının başladığı ana kadar yapılabilir. İddia ve savunmanın genişletilmesi başlıklı 141. madde; “Taraflar, cevaba cevap ve ikinci cevap dilekçeleri ile serbestçe; ön inceleme aşamasında ise ancak karşı tarafın açık muvafakati ile iddia veya savunmalarını genişletebilir yahut değiştirebilirler. Ön inceleme duruşmasına taraflardan biri mazeretsiz olarak gelmezse, gelen taraf onun muvafakati aranmaksızın iddia veya savunmasını genişletebilir yahut değiştirebilir. Ön inceleme aşamasının tamamlanmasından sonra iddia veya savunma genişletilemez yahut değiştirilemez. İddia ve savunmanın genişletilip değiştirilmesi konusunda ıslah ve karşı tarafın açık muvafakati hükümleri saklıdır.” hükmünü amirdir. Yazılı yargılama usulünde, davalı için savunmanın değiştirilmesi yasağı kural olarak ikinci cevap dilekçesi verildikten sonra başlar, zamanaşımı itirazının ikinci cevap dilekçesi ile de yapılması mümkündür. Bunun dışında, davalı davacının oluru ya da ıslah yolu ile zamanaşımı itirazında bulunabilir.
Dosya kapsamından, dava dilekçesinin davalıya 29/03/2012 tarihinde tebliğ edildiği, davalının zamanaşımı def’ini içeren 19/02/2013 tarihli dilekçeyi ön inceleme duruşmasında dosyaya ibraz ettiği, bu haliyle zamanaşımı def’inin davanın başlangıcında verilmesi gereken cevap ve cevaba cevap dilekçeleriyle ileri sürülmediği ve süresinde olmadığı anlaşılmaktadır. Davalı için savunmanın değiştirilmesi ve genişletilmesi yasağının başlamış olması, davacının oluru ya da usule uygun yapılmış bir ıslah bulunmadığından zamanaşımı definin reddine karar verilmelidir.
Kaldi ki haksız eylem tarihinde yürürlükte bulunan 818 sayılı BK’nın 60/2. maddesi gereğince, zarara yol açan eylemin aynı zamanda suç sayılan bir eylemden doğması durumunda olayda uygulanacak zamanaşımı süresi, o suçun bağlı olduğu (uzamış) ceza zamanaşımı süresidir. Ceza zamanaşımı süresinin uygulanması için somut olay ile ilgili bir soruşturma ya da kovuşturma açılmış bulunması da şart değildir.
Dosyadaki bilgi ve belgelerden; davalının davacıyı taksirle yangına sebep olmakla suçladığı anlaşılmaktadır.Bu suç yönünden ceza yasasında öngörülen ceza itibari ile zamanaşımı süresi sekiz yıldır, dava tarihinde olay tarihinden itibaren uzamış ceza zamanaşımı süresinin dolmadığı da açıkça anlaşılmaktadır. Yerel mahkemece işin esası incelenerek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken davanın zamanaşımı nedeniyle reddine karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda gösterilen nedenlerle BOZULMASINA, bozma nedenine göre davacının öteki temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 10/11/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.