Yargıtay Kararı 4. Hukuk Dairesi 2015/11877 E. 2015/13116 K. 16.11.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 4. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/11877
KARAR NO : 2015/13116
KARAR TARİHİ : 16.11.2015

MAHKEMESİ : Ankara 6. Sulh Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 28/01/2015
NUMARASI : 2015/13 D. İş -2015/13 D. İş

Talep eden S.. G.. vekili Avukat Şaban tarafından, karşı taraf M.. B.. aleyhine 26/01/2015 gününde verilen dilekçe ile tevdi mahalli tayini istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; talebin kabulüne dair verilen 28/01/2015 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi M.. B.. vekili tarafından istenilmekle dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.
Talep eden S.. G.. vekilinin tevdi mahalli tayini talebi mahkemece kabul edilmiş; karar, karşı taraf M.. B.. tarafından temyiz edilmiştir.
Tevdi mahallinin belirlenmesi, 6100 sayılı HMK’nın 382. maddesinin 2. fıkrasının (d) bendinin (3.) alt bendinde belirtilmiş olup; bu kararlara karşı 387. madde gereğince ilgililerin istinaf kanun yoluna başvurabilmeleri öngörülmüştür.
Ayrıca, HMK’nın 361. maddesinde temyiz edilebilen, 362. madedesinde ise temyiz edilemeyen kararlar tek tek sayılmıştır. 361. maddede, çekişmesiz yargıya ilişkin verilen kararların temyize konu edileceğine dair bir düzenlemeye yer verilmezken 362. maddenin birinci fıkrasının (ç) bendinde çekişmesiz yargı işleri hakkında verilen kararların temyiz edilemeyeceği açıkça hüküm altına alınmıştır.
6100 sayılı Kanun’a eklenen geçici 3. maddenin 1. fıkrasındaki; “Bölge Adliye Mahkemelerinin 26/09/2004 tarihli ve 5235 sayılı Adli Yargı İlk Derece Mahkemeleri ile Bölge Adliye Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yetkileri Hakkında Kanun’un geçici 2’nci maddesi uyarınca Resmî Gazete’de ilan edilerek göreve başlama tarihine kadar, 1086 sayılı Kanun’un temyize ilişkin yürürlükteki hükümlerinin uygulanmasına devam olunur.” şeklindeki düzenlemeyle Bölge Adliye Mahkemeleri kuruluncaya kadar 1086 sayılı Kanun’un temyize ilişkin hükümlerinin uygulanmasına devam edileceği öngörülmüştür. Bu durumda, temyize tabi kararların kapsamının belirlenmesinde anılan Kanun hükümlerinin gözetilmesi gerektiği açıktır. 1086 sayılı Kanunu’nun temyize ilişkin hükümlerinin yer aldığı 427 ilâ 454. maddesi hükümleri gözetildiğinde; “çekişmesiz yargı işlerine” ilişkin kararların temyize tâbi olmadığı anlaşılmaktadır.
6100 sayılı Kanunu’na eklenen geçici 3. maddenin 3. fıkrasındaki; “Bu Kanunda bölge adliye mahkemelerine görev verilen hallerde bu mahkemelerin göreve başlama tarihine kadar 1086 sayılı Kanun’un bu Kanuna aykırı olmayan hükümleri uygulanır.” şeklindeki fıkra metninde Bölge Adliye Mahkemelerine verilen görevlerin tamamıyla değil, sadece 1086 sayılı Kanunda belirtilen ve bu Kanuna aykırı olmayan kısımlarının Yargıtayca yerine getirilmesi öngörülmektedir.
Bu maddenin 1. fıkrasında belirtildiği gibi 1086 sayılı Kanun’un sadece temyize ilişkin hükümlerinin geçici olarak uygulama olanağı bulunmakta olup; 6100 sayılı Kanun’a göre de çekişmesiz yargı işlerinden sayılan “tevdi mahalli belirlenmesi kararları” hakkında bölge adliye mahkemeleri için öngörülen kanun yolunun, temyiz yolu şeklinde yorumlanması yasanın amacına uygun bir sonuç olmayacaktır.
Dolayısıyla 6100 sayılı Kanun’a eklenen geçici 3. maddenin 1. fıkrasındaki hüküm gereğince bölge adliye mahkemelerinin göreve başlama tarihine kadar 1086 sayılı HUMK’nın 6100 sayılı HMK’ya aykırı olmayan hükümleri uygulanacağından, 1086 sayılı Kanun’da çekişmesiz yargı kararlarına karşı temyiz yolu da kapalı bulunduğuna göre, bu kararların temyizen incelenmesi yasal olarak mümkün değildir.
SONUÇ: Yukarıda gösterilen nedenlerle, tevdi mahalli tayinine ilişkin verilmiş olan kararın temyizi kabil olmadığından karşı tarafın temyiz dilekçesinin REDDİNE 16/11/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.