Yargıtay Kararı 4. Hukuk Dairesi 2015/11785 E. 2015/13780 K. 30.11.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 4. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/11785
KARAR NO : 2015/13780
KARAR TARİHİ : 30.11.2015

MAHKEMESİ : Gaziosmanpaşa 3. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 22/05/2015
NUMARASI : 2014/288-2015/150

Davacı E.. K.. vekili Avukat Kemal Karol tarafından, davalılar M.. A.. ve diğerleri aleyhine 04/11/2014 gününde verilen dilekçe ile itirazın iptalinin istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın zamanaşımı nedeni ile reddine dair verilen 22/05/2015 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.
Dava, itirazın iptali istemine ilişkindir. Mahkemece davanın zamanaşımı nedeniyle reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı, maliki olduğu taşınmazı davalıların izinsiz olarak strafor depolama maksatlı kullandıklarını, straforların yanması sonucu yangın çıktığını, yangından ötürü binada zarar meydana geldiğini, zararın tahsili için başlatılan icra takibine davalıların itirazda bulunduklarını belirterek itirazın iptali ile icra inkâr tazminatına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalılar, zamanaşımı def’inde bulunmuş, esası yönünden de davanın reddedilmesi gerektiğini savunmuşlardır.
Mahkemece, dosya kapsamından olayın 28/12/2011 tarihinde meydana geldiği, dava tarihi itibariyle 1 yıllık zamanaşımı süresinin dolduğu, davalılar hakkında ceza soruşturması olmayıp, ceza zamanaşımının söz konusu olmayacağı gerekçesiyle davanın zamanaşımı nedeniyle reddine karar verilmiştir.
Dava, haksız eylem nedeni ile uğranılan zararın ödetilmesi istemine ilişkin olduğuna göre zamanaşımı süresinin belirlenmesinde olay tarihinde yürürlükte bulunan 818 sayılı BK’nın 60/1-2. maddelerinin uygulanması gereklidir. Buna göre zamanaşımı süresi; zarar görenin haksız eylem ve failini öğrendiği tarihten itibaren 1 yıl, her halükarda zarar veren eylemin gerçekleşmesinden itibaren 10 yıldır. Eğer fiil ceza kanunları uyarınca daha uzun zamanaşımı süresi bulunan cezayı gerektiren bir eylemden doğmuş ise ceza zamanaşımı süresi uygulanır.
Dava konusu eylem, yasal unsurlarının oluşması halinde 5237 sayılı TCK’nın 171. maddesinde düzenlenmiş bulunan genel güvenliğin taksirle tehlikeye sokulması suçunu oluşturabilecek nitelikte olup, aynı yasanın zamanaşımını düzenleyen 66. maddesine göre de zamanaşımı süresi 8 yıldır. Yangının çıktığı tarih göz önüne alınıp, dava tarihi itibariyle davanın süresinde açıldığının kabulü ile işin esasına girilerek varılacak sonuca göre hüküm kurulması gerekirken, zamanaşımı nedeniyle davanın reddedilmesi doğru değildir. Bu nedenle kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Temyiz edilen kararın yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 30/11/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.