Yargıtay Kararı 4. Hukuk Dairesi 2015/11693 E. 2015/13705 K. 26.11.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 4. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/11693
KARAR NO : 2015/13705
KARAR TARİHİ : 26.11.2015

MAHKEMESİ : İstanbul Anadolu 13. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 07/04/2015
NUMARASI : 2014/302-2015/151

Davacı A.. D.. vekili Avukat M..K.. tarafından, davalı T.. Ç.. aleyhine 10/07/2014 gününde verilen dilekçe ile manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın husumet nedeni ile reddine dair verilen 07/04/2015 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.
Dava, kişilik haklarına saldırı nedeni ile uğranılan manevi zararın ödetilmesi istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın husumet yokluğu nedeniyle reddine karar verilmiş; hüküm , davacı tarafından temyiz olunmuştur.
Davacı, davalı tarafından kendisinin de hissedar olduğu villalara ilişkin yapı denetim sözleşmesi ücretine dayalı olarak icra takibi yapıldığını, sözleşmenin altındaki imzanın kendisine ait olmadığı için imzaya itiraz ettiğini, açılan itirazın iptali davasında imzanın kendisine ait olmadığının tespit edildiğini, davalı hakkında özel belgede sahtecilik suçundan hapis cezası verildiğini, haksız yapılan icra takibinde ve davaların uzun sürmesinden dolayı ticari hayatının zedelendiğini, haksız davalara muhatap olduğunu, belirterek manevi tazminat talep etmiştir.
Davalı, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, “ davalının D.. Ş’nin yönetim kurulu başkanı olduğu, davacının yapılan işlemlerde zarara uğramasına sebep olanın şirket olduğu, husumetin şirkete yöneltilmesi gerektiği ” gerekçesiyle davanın husumet yokluğundan reddine karar verilmiştir.
TBK 74. maddesi ( BK 53. maddesi ) uyarınca ceza mahkemesinin beraat kararı, hukuk hakimi yönünden bağlayıcı değilse de ceza mahkemesince belirlenecek maddi olgular hukuk hakimi yönünden de bağlayıcıdır.
Dosya kapsamından, İ.. M.. 2012/1625 esas, 2014/281 karar sayılı dosyası ile davalının özel belgede sahtecilik suçundan yargılandığı ve hakkında mahkumiyet kararı verildiği anlaşılmıştır. Ceza dosyasında, yapı denetim sözleşmesinin altındaki imzanın davacıya ait olmadığı hükme esas alınan bilirkişi raporu ile sabit olmuştur. Ceza Mahkemesinin mahkumiyet kararı ve belirlenecek maddi olgular yukarıda anılan kanun hükmü gereği hukuk hakimini de bağlar. Sözleşmenin altındaki imzanın davacıya ait olmamasına rağmen, davalının yönetim kurulu başkanı olduğu şirket tarafından davacı aleyhine haksız takip yapılması, takibe bağlı olarak davaların açılması, davacının kişilik haklarına saldırı nedeniyle manevi yönden zarar görmesine neden olmuştur. Ayrıca davalının D.. Ş’nin yönetim kurulu başkanı olması ve hakkında ceza mahkemesince özel belgede sahtecilikten mahkumiyet kararı verilmesi sebebiyle davalının hukuki sorumluluğu da vardır. Bu nedenle, davacı lehine uygun bir miktar manevi tazminata hükmedilmesi gerekirken, yazılı gerekçeyle davanın husumet yönünden reddine karar verilmesi doğru görülmemiş, bu yön bozmayı gerektirmiştir.

SONUÇ: Temyiz edilen kararın, yukarıda gösterilen nedenlerle BOZULMASINA ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 26/11/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.