Yargıtay Kararı 4. Hukuk Dairesi 2015/11602 E. 2015/13364 K. 19.11.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 4. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/11602
KARAR NO : 2015/13364
KARAR TARİHİ : 19.11.2015

MAHKEMESİ : Gaziantep 3. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 26/05/2015
NUMARASI : 2012/157-2015/437

Davacılar N.. G.. ve diğeri vekili Avukat Mehmet tarafından, davalı S.. B.. aleyhine 21/02/2012 gününde verilen dilekçe ile maddi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kabulüne dair verilen 26/05/2015 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davalı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.
Dava, maddi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir.
Davacılar, müşterek çocuklarının Gaziantep Kadın Hastalıkları ve Doğum Hastanesinde doğduğunu, doğumdan sonra kan alma ve tarama işlemlerinin yapılmamasından dolayı çocuklarının zihinsel özürlü kaldığını belirterek maddi tazminat talep etmişlerdir.
Davalı, davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 3. maddesinin ilk halinde “Her türlü idari eylem ve işlemler ile idarenin sorumlu olduğu diğer sebeplerin yol açtığı vücut bütünlüğünün kısmen veya tamamen yitirilmesine yahut kişinin ölümüne bağlı maddi ve manevi zararların tazminine ilişkin davalara asliye hukuk mahkemeleri bakar. İdarenin sorumluluğu dışında kalan sebeplerden doğan aynı tür zararların tazminine ilişkin davalarda dahi bu hüküm uygulanır. 30/1/1950 tarihli ve 5521 sayılı İş Mahkemeleri Kanunu hükümleri saklıdır.” düzenlemesi vardı. Ancak bu düzenleme Anayasa Mahkemesinin 16/02/2012 tarih ve 2011/35 esas ve 2012/23 karar ile iptal edilerek yürürlükten kaldırıldı.
Anayasanın 125/son maddesine göre; “İdare, kendi eylem ve işlemlerinden doğan zararı ödemekle yükümlüdür.”
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 2/b maddesi ile; “İdari eylem ve işlemlerden dolayı kişisel hakları doğrudan muhtel olanlar tarafından açılan tam yargı davasının idari yargı yerinde açılacağı düzenlenmiştir.”
Görev sorunu, kamu düzenine ilişkin olup açıkça veya hiç ileri sürülmese bile yargılamanın her aşamasında mahkemelerce kendiliğinden gözetilir.(HMK 114)
Davaya konu edilen olayda; davalı S.. B.. bir kamu kurumudur. Kamusal kurallar çerçevesinde faaliyet göstermekte olup eylem ve işlemleri de kamusal niteliktedir ve kamu hizmeti kavramı çerçevesindedir. Davada ileri sürülüş ve olayın gerçekleşme biçimine göre, davanın anılan davalıya yöneltilmesinin nedeni de hizmet kusurudur. Kamu hizmetinin görülmesi sırasında ve hizmet kusurundan doğan zararların gideriminde idari yargı görevlidir. (2577 sayılı İYUK. m.2) Mahkemece, yargı yolu bakımından görevsizlik kararı verilmesi gerekirken bu yön üzerinde durulmadan işin esası incelenerek yazılı şekilde karar verilmiş olması bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Temyiz edilen kararın, yukarıda gösterilen nedenle BOZULMASINA; bozma nedenine göre diğer temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına 19/11/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.