YARGITAY KARARI
DAİRE : 4. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/10715
KARAR NO : 2015/14243
KARAR TARİHİ : 07.12.2015
MAHKEMESİ : Çaycuma 1. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 08/04/2015
NUMARASI : 2014/685-2015/268
Davacı S.. K.. vekili Avukat M.. U..tarafından, davalı H.. Ç.. ve diğeri aleyhine 15/12/2014 gününde verilen dilekçe ile manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın reddine dair verilen 08/04/2015 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.
Dava, haksız fiil nedeniyle açılan manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş, karar davacı tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı vekili, müvekkilinin ateşli silah ile yaralandığını, davalıların bu eylemi nedeniyle Ç.. M.. 2010/501 esas sayılı dosyasından kasten yaralama suçundan ceza aldıklarını, yaşanan bu olaylar nedeniyle davacının uzunca bir süre tedavi görmek zorunda kaldığını, büyük üzüntü ve elem duyduğunu beyanla, her bir davalı için ..TL olmak üzere toplam .. TL manevi tazminatın davalılardan alınmasını talep ve dava etmiştir.
Davalılar vekili, davanın reddini savunmuştur.
Dosya arasında bulunan bilgi ve belgelerden, Ç… M..2010/501 esas, 2012/296 sayılı kararı ile davalıların kasten yaralama suçunu işlediklerinin kabulü ile üzerlerine atılı suçtan kesin olarak mahkumiyetlerine karar verildiği anlaşılmaktadır. Ceza mahkemesinin mahkumiyet kararı ve maddi vakıalara yönelik belirlemesi 6098 sayılı T..’nın 74. maddesi (818 sayılı BK 53) uyarınca hukuk hakimini bağlar. Bu kapsamda davacı yararına uygun miktarda tazminata hükmedilmesi gerekirken davanın reddine karar verilmesi usul ve yasaya uygun düşmediğinden kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda belirtilen nedenlerle BOZULMASINA, bozma nedenine göre davacının diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 07/12/2015 gününde oyçokluğuyla karar verildi.
KARŞI OY YAZISI
Dava haksız fiil nedeniyle açılan manevi tazminat istemine ilişkindir. Davanın reddine karar verilmiş; karar, davacı tarafca temyiz edilmiştir.
Dairemizin çoğunluğu davalıların kasten yaralama suçundan Ç.. M.. 2010/501 esas, 2012/96 sayılı kararı ile kesin olarak mahkumiyetlerine karar verilmesi nedeniyle; ceza mahkemesinin mahkumiyet kararının ve maddi vakıalara yönelik belirlemesinin T..’nın 74. maddesi uyarınca hukuk hakimini bağlayacağından, davacı yararına uygun miktarda manevi tazminata hükmedilmesi gerektiğini bildirerek yerel mahkeme kararını bozmuştur.
Ceza dosyası içeriğinden yerel mahkemenin isabetli kabulünde olduğu gibi davacının, davalılar tarafından yaralandığına dair kesin nitelikte delil bulunmamaktadır.
818 sayılı B..’nın 53. (TBK 74.) maddesi “hakim zarar verenin kusurunun olup olmadığı, ayırdetme gücünün bulunup bulunmadığı hakkında karar verirken, ceza hukununun sorumlulukla ilgili hükümleriyle bağlı olmadığı gibi, ceza hakimi tarafından verilen beraat kararıyla da bağlı değildir.
Aynı şekilde ceza hakiminin kusurun değerlendirilmesine ve zararın belirlenmesine ilişkin kararı da, hukuk hakimini bağlamaz hükmünü içermektedir.
Her ne kadar maddenin yorumunda “..” hukuku hakimini bağlayacağı sonucuna varılabilirse de bu husus esasen maddi vakıaların kabulüne ilişkindir.
Kesin nitelikte verilen ceza kararında sözü edilen deliller hukuk hakimi tarafından rahatlıkla değerlendirilebilecek niteliktedir. Bu deliller tazminat davasına bakan hukuk hakimi tarafından serbestçe değerlendirilebilir. Somut olayda hukuk hakimi delilleri isabetli olarak değerlendirmiş ve davayı reddetmiştir. Bu nedenle ceza mahkemesince verilen kesin nitelikli adli para cezasının hukuk mahkemesi yönünden bağlayıcı olmasını dar anlamda T..’nın 74. maddesi anlamında düşünmek somut olayda olduğu gibi A..’ın 6. maddesine aykırıdır. Çünkü davalılar “..” bir yargılama sürecinden geçmemiştir.
Bu durumda delilleri değerlendirmek hukuk hakiminin görevidir. Yerel Mahkeme bu görevini yerine getirmiştir.
Tüm bu nedenlerle kararın onanması görüşünde olduğumuzdan çoğunluğun görüşüne katılmıyoruz. 07/12/2015