Yargıtay Kararı 4. Hukuk Dairesi 2015/10566 E. 2015/12927 K. 12.11.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 4. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/10566
KARAR NO : 2015/12927
KARAR TARİHİ : 12.11.2015

MAHKEMESİ : İstanbul 8. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 04/12/2014
NUMARASI : 2011/299-2014/485

Davacı M..H.. vekili Avukat S..Ö.. tarafından, davalılar A.. U.. ve diğerleri aleyhine 18/07/2011 gününde verilen dilekçe ile rücuen tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kabulüne dair verilen 04/12/2014 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davalı Ç.. H.. tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.
1- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik görülmemesine göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları reddedilmelidir.
2- Davalının diğer temyiz itirazlarına gelince;
Dava, rücuen tazminat ödetilmesi istemine ilişkindir. Yerel mahkemece istemin kabulüne karar verilmiş; karar, davalılardan Ç.. H.. tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı davalıların hukuka aykırı eylemleri sonucu, 2330 sayılı N..K.. kapsamı içinde bulunan dava dışı polis memuruna ödemede bulunduğunu belirterek, yaptığı ödemenin davalılardan rücuen ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Davalı, ceza yargılamasında (4) sanığın mahkum olduğunu, bu nedenle tamamının (3) davalıdan talep edilmesinin usul ve yasaya aykırı bulunduğunu savunmuştur.
Mahkemece, anılan yasa hükümleri uyarınca, davanın kabulü ile, dava dışı polis memuruna ödenen tazminatın davalılardan müteselsilen tahsiline karar verilmiştir.
Türk Borçlar Kanunu’nun 61 ve 62. maddelerinde düzenlenmiş bulunan müteselsil sorumluk kuralları, birden çok kişinin birlikte bir zarara yol açmaları veya aynı zarardan dolayı sorumlu olmaları durumuna ilişkin olup zarara yol açanlar ile zarar gören arasındaki ilişkinin düzenlenmesine yöneliktir. Eldeki davada, zarar görene ödenen tazminat, zarar verenlerden rücu yoluyla istendiğine göre zarar gören ile zarar verenler arasında teselsülden söz edilemez. Şu halde, zarar verenler hüküm altına alınan tazminattan olaydaki kusurları oranında sorumlu tutulmaları gerekirken, müteselsilen sorumlu tutulmaları doğru olmamıştır. Açıklanan husus gözetilmeden karar verilmiş olması, usul ve yasaya aykırı olup kararın bozulması gerektirmiştir.
3- Dava konusu tazminat miktarının belirlendiği İ..K.. 25/03/2011 günlü kararında, karar tarihindeki en yüksek devlet memuru brüt aylığının (ek gösterge dahil) yüz katı tutarının iş gücüne engel bulunan her gün için % 1 oranında hesaplanarak ödeme yapıldığı görülmüştür. Oysa zarar haksız eylemin meydana geldiği tarihte gerçekleşmiştir. Davalının sorumluluğu da bu tarihte başladığından tazminatın, haksız eylem tarihindeki miktar esas alınarak belirlenmesi gerekir. Açıklanan husus gözetilmeden karar tarihindeki kıstaslara göre belirlenen tazminatın rücuen ödetilmesine karar verilmiş olması, usul ve yasaya aykırı olup, karar bu bakımdan da bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda (2-3) sayılı bentte gösterilen nedenlerle BOZULMASINA, davalının diğer temyiz itirazlarının ilk bentteki nedenlerle reddine ve temyiz eden davalıdan peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 12/11/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.