Yargıtay Kararı 4. Hukuk Dairesi 2015/10562 E. 2015/13174 K. 17.11.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 4. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/10562
KARAR NO : 2015/13174
KARAR TARİHİ : 17.11.2015

MAHKEMESİ : Sivas 2. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 27/01/2015
NUMARASI : 2013/237-2015/39

Davacılar H.. A.. ve diğerleri vekili Avukat Salih tarafından, davalı İç İşleri Bakanlığı aleyhine 27/05/2013 gününde verilen dilekçe ile maddi ve manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 27/01/2015 günlü kararın Yargıtay’da duruşmalı olarak incelenmesi davacılar vekili, duruşmasız olarak da davalı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle, daha önceden belirlenen 17/11/2015 duruşma günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden davacılar vekili Avukat Zafer ile karşı taraftan davalı vekili Avukat Elif geldiler. Açık duruşmaya başlandı. Süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten ve hazır bulunanların sözlü açıklamaları dinlendikten sonra taraflara duruşmanın bittiği bildirildi. Dosyanın görüşülmesine geçildi. Tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik görülmemesine göre davacıların tüm, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazları reddedilmelidir.
2-Davalının diğer temyiz itirazlarına gelince;
a- Dava, haksız fiil nedeniyle uğranılan maddi ve manevi zararın ödetilmesi istemine ilişkindir. Mahkemece istemin kısmen kabulüne karar verilmiş; karar, taraflarca temyiz edilmiştir.
Davacılar, desteklerinin Giresun İl Emniyet Müdürlüğünde muhabere elektronik şube müdürlüğünde görevli iken Giresun Emniyet Müdürlüğü hizmetine tahsis edilen aracı Ankara’dan getirmek için görevlendirildiğini, aracı getirirken 07/10/2010 tarihinde kaza geçirerek vefat ettiğini, şoför kadrosunda olmamasına karşın bu amaçla görevlendirilmiş olması nedeniyle idarenin kusurlu olduğunu iddia ederek uğradıkları maddi ve manevi zararın ödetilmesi isteminde bulunmuşlardır.
Davalı, kendisine atfı kabil bir kusur bulunmadığını, kazanın davacılar desteğinin tam kusuru ile meydana geldiğini beyanla, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece, davanın idarenin hizmet kusuruna dayalı olarak açılmış bulunması nedeniyle dava dilekçesinin görev yönünden reddine karar verilmiş; Dairemizin 11/03/2013 gün ve 2013/1438 esas 2013/4361 karar sayılı ilamı ile davanın adli yargı yerinde görülmesi gerektiği gerekçesiyle kararın bozulması üzerine bozmaya uyularak yapılan yargılama sonunda asıl ve birleşen davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Dosya arasındaki bilgi, belge ve Adli Tıp Kurumu kusur raporuna göre davacılar desteğinin ölümü ile neticelenen kazada destek %90 oranında, dava dışı yolun yapımından sorumlu kuruluşta %10 oranında kusurlu bulunmuştur. Söz konusu kusur raporuna göre davacıların destek tazminatı alacağı yönünden alınan hesap raporuna göre hüküm kurulmuş ise de, hesap raporu denetime elverişli olmadığı gibi hüküm kurmaya da yeterli değildir.
Şu durumda öncelikle davacılara bağlanan aylığın rücuya tabi olup olmadığı konusunda SGK’ ya müzekkere yazılarak bu konunun açıklığa kavuşturulması, desteğin polis memuru olması nedeniyle polis memurlarının vazifesinden dolayı hangi yaşta emekliye ayrıldığı konusunun ilgili kurumdan sorulması, sonrasında aktüerya uzmanı bilirkişi veya kişilerden oluşturulacak heyetten müzekkere cevaplarına uygun, denetime elverişli nitelikte rapor alınarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile hüküm kurulması doğru olmamış kararın bozulması gerekmiştir.
b- Davacılar, desteklerinin davalı idarenin kusuru ile vefat ettiğini iddia ederek maddi ve manevi tazminat isteminde bulunmuşlardır. ATK bilirkişi raporu uyarınca davacılar desteği kazanın meydana gelmesinde %90 oranda kusurludur.
Şu durumda, davacılar desteğinin olayın meydana gelmesinde ağır kusurlu olduğu gözetilerek hüküm altına alınacak tazminat tutarlarından uygun bir indirim yapılması gerektiğinin gözetilmemiş olması da doğru olmamış kararın açıklanan nedenlerle bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda (2/a-b) sayılı bentte açıklanan nedenlerle davalı yararına BOZULMASINA davacıların tüm, davalının öteki temyiz itirazlarının yukarıda (1) sayılı bentte açıklanan nedenlerle reddine ve davalı yararına takdir olunan 1.100,00 TL duruşma avukatlık ücretinin davacılara yükletilmesine 17/11/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.