YARGITAY KARARI
DAİRE : 4. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/10356
KARAR NO : 2015/10495
KARAR TARİHİ : 01.10.2015
MAHKEMESİ : Siirt 2. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 30/10/2014
NUMARASI : 2014/566-2014/1072
Davacı M.. E.. vekili Avukat Mehmet tarafından, davalılar K.. M.. ve diğerleri aleyhine 02/06/2014 gününde verilen dilekçe ile el atmanın önlenmesi ve tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; hukuki yarar yokluğu nedeniyle davanın reddine dair verilen 30/10/2014 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.
Dava, el atmanın önlenmesi ve tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın hukuki yarar yokluğu nedeniyle reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı, davalılarca yapılan yol çalışması sırasında bahçesine harfiyat dökülerek el atıldığını, bahçesinin bir kısmının toprak ve taşla dolduğunu, fıstıkların ve tel örgünün zarar gördüğünü, konuya ilişkin olarak davalıların Siirt Asliye Ceza Mahkemesince mala zarar verme suçundan dolayı mahkum edildiklerini, ceza davasında bilirkişinin bahçeye verilen zararın 5.102,80 TL olduğunu tespit ettiğini, fazlaya ilişkin haklarının saklı tutularak el atmanın önlenmesi, fıstıklara ve tel örgüye verilen zarar karşılığı olarak 1.000,00 TL maddi tazminatın tahsilini talep etmiştir.
Davalılar, davanın reddedilmesi gerektiğini savunmuştur.
Mahkemece, uyuşmazlığın konusu ve değeri belli olduğu durumlarda kısmi dava açmakta hukuki yarar bulunmadığından bahisle davanın dava şartı yokluğundan reddine karar verilmiştir.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 109/1. maddesinde, talep konusunun niteliği itibarıyla bölünebilir olduğu durumlarda sadece bir kısmının da dava yoluyla ileri sürülebileceği belirtilmiştir. Aynı Kanunun 109/2. maddesinin değişiklik yapılmadan önceki halinde, talep konusunun miktarı, taraflar arasında tartışmasız veya açıkça belirli ise kısmi dava açılamaz, hükmü yer almakta iken; 01/04/2015 tarihinde kabul edilen ve 11/04/2015 tarihinde Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 6644 sayılı Yargıtay Kanunu ile Hukuk Muhakemeleri Kanununda Değişiklik Yapılması Hakkındaki Kanunun 4. maddesi gereğince; bu düzenleme yürürlükten kaldırılmıştır.
Davacı, 02/06/2014 tarihli dilekçesi ile fazlaya ilişkin haklarını saklı tutarak kısmi dava açmıştır. 6644 sayılı Yargıtay Kanunu ile Hukuk Muhakemeleri Kanununda Değişiklik Yapılması Hakkındaki Kanunun 4. maddesi gereğince; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 109 uncu maddesinin ikinci fıkrası yürürlükten kaldırılmış olup artık talep konusunun miktarı, taraflar arasında tartışmasız veya açıkça belirli olsa bile kısmi dava açılabilmesi mümkün hale gelmiştir. Tüm bu açıklamalar ışığında; mahkemece davanın esası incelenerek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken; yazılı gerekçe ile hukuki yarar yokluğu nedeniyle davanın reddedilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Temyiz edilen kararın yukarıda açıklanan nedenle BOZULMASINA ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 01/10/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.