YARGITAY KARARI
DAİRE : 4. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/1030
KARAR NO : 2015/6152
KARAR TARİHİ : 13.05.2015
MAHKEMESİ : Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı … Başkanlığı vekili Avukat … tarafından, davalı … aleyhine 06/11/2013 gününde verilen dilekçe ile alacak istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; hukuki yarar yokluğundan davanın reddine dair verilen 11/03/2014 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacı vekili ve davalı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.
Dava, fuzuli ödenen emekli aylıklarının iadesi istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın hukuki yarar kalmadığından reddine karar verilmiş; hüküm, taraflarca temyiz edilmiştir.
Davacı vekilince, davalının emekli olduktan sonra tekrar çalışmaya başladığı, 5335 sayılı Kanun’un 30. maddesi uyarınca emekli aylığının çalışmaya başladığı tarih itibariyle kesilmesi gerektiği, davalıya 31.637,33 TL yersiz ödeme yapıldığı belirtilerek bu tutarın faiziyle tahsiline karar verilmesi istenmiştir.
Davalı, davanın reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuştur.
Mahkemece, yargılama sırasında 6111 sayılı Kanun’un yürürlüğe girdiği, anılan Yasa kapsamında tarafların anlaştıkları, davacı kuruma başvuran davalının dava konusu borcunu 18 taksitte ödenmek üzere yapılandırma yoluna gittikleri, dolayısıyla eldeki davada hukuki yarar kalmadığı kabul edilerek, hukuki yarar kalmadığından davanın reddine karar verilmiştir.
Hukuki yararın varlığı, dava koşulu niteliğinde olup; mahkemece, kendiliğinden göz önünde tutulur. Dava hakkı hukuki yarar ile sınırlıdır. Davacı, ihlal edildiğini ileri sürdüğü hakkını elde edebilmek için mahkeme kararına muhtaç bulunmalıdır. Bu bağlamda, hukuki korunmada, (davada) zorunluluk olmalıdır. İdeal veya geleceğe dönük bir yarar yeterli değildir. Kural olarak, eda davalarında hukuki yararın varlığı asıldır ve ayrıca bu yönde bir ispat yükümlülüğü yoktur.
Yukarıda yapılan açıklama doğrultusunda somut olayda; davacı, davalıya yaptığı fazla ödemelerin faiziyle iadesine karar verilmesini istemiş, ancak dava devam ederken taraflar arasında yapılan anlaşma ile yeniden yapılandırılan borcun taksitler halinde ödenmesi kararlaştırılmış ve bir kısım taksitler de davalı tarafından ödenmiştir. Anlatılanlar ışığında, eldeki dava açıldığında hukuki yarar vardır. Daha sonra yargılama esnasında, dava konusu alacağın yeniden yapılandırılması nedeniyle dava konusuz kalmıştır. Şu durumda, mahkemece davanın konusuz kalması nedenine dayalı olarak hüküm kurulması gerekirken, davada hukuki yarar kalmadığından davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiş; bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Temyiz edilen kararın, yukarıda gösterilen nedenle BOZULMASINA ve davalıdan peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 13/05/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.