Yargıtay Kararı 4. Hukuk Dairesi 2015/10106 E. 2015/10451 K. 01.10.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 4. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/10106
KARAR NO : 2015/10451
KARAR TARİHİ : 01.10.2015

MAHKEMESİ : Niğde 1. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 10/03/2015
NUMARASI : 2013/788-2015/259

Davacı K.. T.. vekili Avukat Hakan tarafından, davalılar H.. K.. ve diğeri aleyhine 28/06/2011 gününde verilen dilekçe ile basın yoluyla hakaretten dolayı manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 10/03/2015 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davalılar vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.
1- Dosyadaki yazılara, kararın bozmaya uygun olmasına, delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları reddedilmelidir.
2- Diğer temyiz itirazlarına gelince;
Dava, basın yoluyla kişilik haklarına saldırıdan dolayı uğranılan manevi zararın ödetilmesi istemine ilişkindir. Mahkemece istem kabul edilmiş, karar, davalılarca temyiz olunmuştur.
Davacı, davalı Y. A. gazetesinin 17/06/2011 günlü sayısında, diğer davalı H.. K..’nın Ayna isimli köşesinde yayınlanan “B. P. Vezir De Eder Rezil De” başlıklı yazı içeriği ile kişilik haklarına saldırıda bulunulduğunu iddia ederek uğradığı manevi zararın ödetilmesi isteminde bulunmuştur.
Davalılar, dava konusu edilen yazının basın özgürlü sınırları içinde kaldığını savunarak davanın reddine karar verilmesini istemişlerdir.
Mahkemece, dava konusu yazı içeriğinin davacının kişilik haklarına saldırı içerdiği, eleştiri sınırlarının aşıldığı kabul edilerek 10.000,00 TL manevi tazminat ödetilmesine karar verilmiştir.
Kişilik hakları hukuka aykırı olarak saldırıya uğrayan kimse manevi tazminat ödetilmesini isteyebilir. Yargıç, manevi tazminatın tutarını belirlerken, saldırı oluşturan eylem ve olayın özelliği yanında tarafların kusur oranını, sıfatını, işgal ettikleri makamı ve diğer sosyal ve ekonomik durumlarını da dikkate almalıdır. Tutarın belirlenmesinde her olaya göre değişebilecek özel durum ve koşulların bulunacağı da gözetilerek takdir hakkını etkileyecek nedenleri karar yerinde nesnel (objektif) olarak göstermelidir. Çünkü yasanın takdir hakkı verdiği durumlarda yargıcın, hukuk ve adalete uygun karar vereceği Medeni Yasa’nın 4. maddesinde belirtilmiştir. Takdir edilecek bu para, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer bir işlevi (fonksiyonu) olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi malvarlığı hukukuna ilişkin bir zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. O halde bu tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek tutar, var olan durumda elde edilmek istenilen doyum (tatmin) duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır.
Somut olaya gelince; yayın tarihi, tarafların ekonomik ve sosyal durumları ile yukarıda anılan ilkeler gözetildiğinde davacı yararına takdir edilen 10.000,00 TL manevi tazminat fazladır. Daha alt düzeyde manevi tazminat takdir edilmek üzere kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda (2) sayılı bentte gösterilen nedenle davalılar yararına BOZULMASINA, davalıların diğer temyiz itirazlarının (1) sayılı bentte gösterilen nedenler ile reddine ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 01/10/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.