YARGITAY KARARI
DAİRE : 4. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/10052
KARAR NO : 2015/10489
KARAR TARİHİ : 01.10.2015
MAHKEMESİ : Diyarbakır 4. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 29/04/2015
NUMARASI : 2014/1586-2015/135
Davacı M.. T.. vekili Avukat Velat tarafından, davalı A.. Ö.. aleyhine 23/12/2014 gününde verilen dilekçe ile maddi ve manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; yargı yolu nedeniyle mahkemenin görevsizliğine dair verilen 29/04/2015 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.
Dava, haksız fiil nedeniyle açılan maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın görev yönünden reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı vekili; müvekkili ile davalının Diyarbakır İl Emniyet Müdürlüğü’ne bağlı polis memuru olarak görev yaptıklarını, olay günü gelen anons üzerine olay yerine geldiklerini, davalının silahını çıkardığı sırada ateş alması nedeniyle müvekkilinin topuğundan yaralandığını, müvekkilinin işe gidemediğinden ve tedavi olduğundan dolayı maddi ve manevi olarak zarara uğradığını ileri sürerek maddi ve manevi tazminat isteminde bulunmuştur.
Davalı; dava konusu olayda kusurunun bulunmadığını, dava konusu eylemin hizmet kusuruna ilişkin olduğunu, davanın idare mahkemesinde açılması gerektiğini belirterek davanın görev yönünden reddini istemiştir.
Mahkemece; idari yargı görevli olduğundan bahisle davanın görev yönünden reddine karar verilmiştir.
Kamu görevlilerinin yetkilerini kullanırken veya görevlerini yaparken kişilere zarar vermesi ilgili kamu kurumunun hizmet kusurunu oluşturur. Bu durumda sorumlu, kamu görevlisinin emrinde çalışmakta olduğu kamu kurumu olup dava o kurum aleyhine açılmalıdır. (T.C. Anayasası 40/III, 129/V, 657 Sy.K.13, HGK 2011/4-592 E., 2012/25 K.) Bu konuda yasal düzenlemeler emredici hükümler içermektedir. Diğer yandan Sorumluluk Hukukunun temel ilkeleri açısından bakıldığında da bu şekilde düzenlemenin mevzuatta yer almış olması zarar görenin zararının karşılanması yönünde önemli bir teminattır.
Davaya konu edilen olayda; polis memuru olan ve kamu görevlisi sıfatını taşıyan davalının görevi sırasındaki eylemi nedeniyle tazminat isteminde bulunulmuştur. Davacının istemi hizmet kusuruna dayanmakta olup davanın idari yargıda ilgili kamu kurumuna karşı açılması gerekir. Gerçek kişi olan davalı aleyhine idari yargıda dava açılması da mümkün değildir. Mahkemece açıklanan olgular gözetilerek davanın husumet yokluğu nedeniyle reddi gerekirken; yargı yolu bakımından mahkemenin görevsizliğine karar verilmesi yerinde görülmemiş ve bu yön bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın, yukarıda gösterilen nedenle BOZULMASINA ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 01/10/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.