Yargıtay Kararı 4. Hukuk Dairesi 2014/9962 E. 2015/6593 K. 21.05.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 4. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/9962
KARAR NO : 2015/6593
KARAR TARİHİ : 21.05.2015

MAHKEMESİ : Asliye Hukuk Mahkemesi

Davacı … tarafından, davalılar … ve diğerleri aleyhine 24/08/2010 gününde verilen dilekçe ile maddi ve manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 02/04/2014 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davalılar vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.
1- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik görülmemesine göre aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları reddedilmelidir.
2- Diğer temyiz itirazına gelince;
Dava, haksız fiil nedeni ile uğranılan maddi ve manevi zararın ödetilmesi istemine ilişkindir. Mahkemece, istemin bir bölümü kabul edilmiş, karar davalılar tarafından temyiz edilmiştir.
a- 818 sayılı Borçlar Kanunu’nun 47. maddesi (6098 s. TBK m. 56) gereğince yargıcın, özel durumları göz önünde tutarak manevi zarar adı ile hak sahibine verilmesine karar vereceği para tutarı adalete uygun olmalıdır. Takdir edilecek bu tutar, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer bir işlevi (fonksiyonu) olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi malvarlığı hukukuna ilişkin bir zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. O halde bu tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek tutar, var olan durumda elde edilmek istenilen doyum (tatmin) duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. 22/06/1966 gün ve 7/7 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı’nın gerekçesinde takdir olunacak manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel durum ve koşullar da açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden yargıç, bu konuda takdir hakkını kullanırken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde nesnel (objektif) ölçülere göre uygun (isabetli) bir biçimde göstermelidir.
Somut olayda; olay tarihi, yaralanma derecesi ve olayın gelişim şekli ile yukarıdaki ilkeler gözetildiğinde davacı yararına hüküm altına alınan manevi tazminat miktarı fazladır, daha ılımlı seviyede manevi tazminata hükmedilmek üzere kararın bozulması gerekmiştir.
b- Davacının manevi tazminat istemi kısmen reddedildiğine göre, kendisin vekil ile temsil ettiren davalılar yararına, hüküm tarihinde yürürlükte olan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi m.10/2 gözetilerek, davacı yararına hükmedilebilecek miktarı aşmayacak şekilde avukatlık ücreti takdir edilmelidir. Mahkemece anılan düzenleme göz ardı edilerek davalılar yararına maktu avukatlık ücretine hükmedilmiş olması doğru görülmemiş, karar bu nedenle de bozulmalıdır gerekmiştir.
SONUÇ: Temyiz edilen kararın yukarıda (2/a-b) bentlerinde açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, diğer temyiz itirazlarının ilk bentte açıklanan nedenlerle reddine ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 21/05/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.