Yargıtay Kararı 4. Hukuk Dairesi 2014/9023 E. 2015/4461 K. 09.04.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 4. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/9023
KARAR NO : 2015/4461
KARAR TARİHİ : 09.04.2015

Asliye Hukuk Mahkemesi

Davacı … vekili Avukat … tarafından, davalı … aleyhine 19/06/2013 gününde verilen dilekçe ile manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 05/03/2014 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davalı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.
Dava, kişilik haklarına saldırı nedeniyle uğranılan manevi zararın ödetilmesi istemine ilişkindir. Yerel mahkemece istemin bir bölümü kabul edilmiş; karar, davalı tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı, İstanbul ve Bolu’da bilinen bir iş adamı olduğunu, davalının Bolu Belediye Başkanı olduğunu, 27/05/2013 tarihinde … TV’de “…” adlı programda yapılan açıklamaların kötü niyetli olduğunu, kullanılan ifadelerin kişilik haklarına saldırı niteliğinde olduğunu belirterek davalının manevi tazminatla sorumlu tutulmasını istemiştir.
Davalı ise, konuşmanın bütünü incelendiğinde davacıya yönelik bir ifadesinin bulunmadığını, hem muhabirin sorusunda hem de kendi cevabında davacının isminin geçmediğini, yerel basında yapılan haberlerin ilgililerin yorumundan ibaret olduğunu, açıklamalarda davacının hedef alındığı kabul edilse bile; davacının da kamuoyunda geçen söylentilere göre kendisi hakkında aslı olmayan değerlendirilmelerde bulunduğunu, yerel spor kamuoyunda bu konuların tartışıldığını, beyanlarında kişilik haklarına saldırı amacının bulunmadığını, küçük işlerle uğraşmayacağını anlatmak istediğini, davacının da bu açıklama ve eleştirilere katlanması gerektiğini bildirerek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, davalının yaptığı konuşmada, eleştiri sınırının aşılarak davacının kişilik haklarına saldırıda bulunulduğu kabul edilerek, istemin bir bölümü kabul edilmiştir.
Davalının, 27/05/2013 tarihinde, Bolu ilinde yayın yapan … TV’de “…” adlı programda sunucunun sorusu üzerine, “…” şeklinde beyanda bulunduğu sabittir. Bu programdan sonra yerel basında ve internet sitelerinde davalının kullandığı bu ifadenin davacıya yönelik olduğu yönünde haberler yapılmıştır.
Davaya konu olay incelendiğinde; davacının kamuoyu tarafından bilinen bir iş adamı olduğu, davalının belediye başkanı olduğu, davaya konu olayın yaşandığı günlerde Boluspor Kulübü’nün başkanlık seçiminin olduğu, başkanlık seçimi öncesinde davacının, davalı hakkında seçime müdahalede bulunduğu yönünde açıklamalarda bulunduğu, program sunucusunun bu tartışmaları canlı yayında davalıya sorduğu, programın akışı ve davacının kullandığı ifadenin devam eden bir kamusal tartışmaya yönelik olduğu anlaşılmaktadır.
Davacının, kendisinin de katıldığı bu tartışma ortamında yapılan eleştiriler sert de olsa katlanması gerekir. Şu halde davacı tarafından başlatılan tartışma ortamında davalının belirtilen şekilde yaptığı açıklamalar davacıya yönelik eleştiriden ibaret olup hukuka aykırı olarak kabulü mümkün değildir.
Yerel mahkemece açıklanan yönler gözetilerek, istemin tümden reddedilmesi gerekirken, yerinde olmayan yazılı gerekçeyle, davalının manevi tazminat ile sorumlu tutulmuş olması usul ve yasaya uygun düşmediğinden kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın, yukarıda gösterilen nedenle BOZULMASINA ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 09/04/2015 gününde oyçokluğuyla karar verildi.

KARŞI OY YAZISI

Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik görülmemesine göre yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün onanması görüşünde olduğumdan sayın çoğunluğun bozma kararına katılmıyorum. 09/04/2015