Yargıtay Kararı 4. Hukuk Dairesi 2014/8726 E. 2015/4159 K. 06.04.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 4. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/8726
KARAR NO : 2015/4159
KARAR TARİHİ : 06.04.2015

Asliye Hukuk Mahkemesi

Davacılar … ve diğerleri tarafından, davalılar … ve diğeri aleyhine 08/02/2011 gününde verilen dilekçe ile tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 28/01/2014 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacılar vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.
Dava, kasten öldürmeden kaynaklanan tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, açılan davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm, davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Davacılar, davacı …’un eşi ve diğer davacıların kardeşi olan müteveffanın davalılarca kasten ve tasarlayarak öldürüldüğünü iddia ederek, uğranılan zararın tazminini talep etmişlerdir.
Davalılar, davanın reddini savunmuşlardır.
Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
1- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik görülmemesine göre davacıların aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları reddedilmelidir.
2- Davacıların diğer temyiz itirazlarına gelince; 818 sayılı Borçlar Kanunu’nun 47. maddesinde “Hakim hususi halleri nazara alarak cismani zarara düçar olan kimseye yahut adam öldüğü takdirde ölünün ailesine manevi zarar namiyle adalete muvafık tazminat verilmesine karar verebilir.” denilmektedir. Hükmedilecek bu para, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer bir fonksiyonu olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi malvarlığı hukukuna ilişkin bir zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. O halde bu tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenilen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. 22/06/1966 günlü ve 7/7 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararının gerekçesinde takdir olunacak manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar da açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden hakim bu konuda takdir hakkını kullanırken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir.
Davaya konu olayda; olayın oluş şekli, ceza yargılamasında yüklenen suçun niteliği, olay tarihi ve yukarıdaki ilkeler nazara alındığında davacılar yararına hükmedilen manevi tazminat miktarları azdır, daha üst düzeyde manevi tazminata hükmedilmek üzere kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda (2) sayılı bentte gösterilen nedenlerle davacılar yararına BOZULMASINA, davacıların diğer temyiz itirazlarının (1) sayılı bentte gösterilen nedenlerle REDDİNE ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 06/04/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.