YARGITAY KARARI
DAİRE : 4. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/8662
KARAR NO : 2015/4905
KARAR TARİHİ : 16.04.2015
Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı … vekili Avukat Dilara Bozkuş Uzun tarafından, davalı … aleyhine 26/12/2012 gününde verilen dilekçe ile manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kabulüne dair verilen 02/09/2012 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davalı tarafından tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.
1- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik görülmemesine göre aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları reddedilmelidir.
2- Diğer temyiz itirazlarına gelince; dava, basın yoluyla kişilik haklarına saldırıdan dolayı uğranılan manevi zararın ödetilmesi istemine ilişkindir. Mahkemece istem kabul edilmiş; karar, davalı tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı, davalının … Gazetesi’nde 10/02/2012 tarihli köşesinde kendisinin 2007 yılı genel seçimleri öncesinde “AK partiye oy verenler vatan hainidir, bu millet zamanı geldiğinde sizden hesap soracak, elime silah verseler AK partililerin hepsini vur deseler vururum” biçiminde söylemde bulunduğunu iddia ettiğini, bu beyanının gerçek olmadığını, davalı hakkında şikayetçi olduğunu, davalının hakaret suçundan mahkum edildiğini bildirerek 10.000 TL manevi tazminat ödetilmesi isteminde bulunmuştur.
Davalı, ceza mahkemesince temyiz hakkı elinden alınarak hakkında mahkumiyet kararı verildiğini, davacıya dava konusu ettiği sözleri söyleyip söylemediği konusunda yemin teklif edilmesini istediğini, davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
Mahkemece, somut olayda davacının söylemediği sözlerin, davalı tarafından, söylenmiş gibi gazetede yazılmak suretiyle davacının kişilik haklarına saldırıda bulunulduğu, keza ceza mahkemesince de eylemin bu yönde kabul edilerek mahkumiyet kararı verildiği, tarafların ekonomik ve sosyal durumları ile hakaret eyleminin gazete yoluyla yapıldığı gözetilerek istemin kabulü ile 10.000 TL manevi tazminatın davalıdan alınarak davacıya ödetilmesine karar verilmiştir.
Kişilik hakları hukuka aykırı olarak saldırıya uğrayan kimse manevi tazminat ödetilmesini isteyebilir. Yargıç, manevi tazminatın tutarını belirlerken, saldırı oluşturan eylem ve olayın özelliği yanında tarafların kusur oranını, sıfatını, işgal ettikleri makamı ve diğer sosyal ve ekonomik durumlarını da dikkate almalıdır. Tutarın belirlenmesinde her olaya göre değişebilecek özel durum ve koşulların bulunacağı da gözetilerek takdir hakkını etkileyecek nedenleri karar yerinde nesnel (objektif) olarak göstermelidir. Çünkü yasanın takdir hakkı verdiği durumlarda yargıcın, hukuk ve adalete uygun (hak ve nasfetle) karar vereceği Medeni Yasa’nın 4. maddesinde belirtilmiştir. Takdir edilecek bu para, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer bir işlevi (fonksiyonu) olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi malvarlığı hukukuna ilişkin bir zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. O halde bu tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek tutar, var olan durumda elde edilmek istenilen doyum (tatmin) duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır.
Somut olaya gelince; tarafların ekonomik ve sosyal durumları, yayın tarihi ve yukarıda anılan ilkeler gözetildiğinde davacı yararına takdir edilen manevi tazminat tutarı fazladır. Daha alt düzeyde manevi tazminat takdir edilmek üzere kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın, yukarıda (2) sayılı bentte gösterilen nedenle BOZULMASINA, davalının öteki temyiz itirazlarının ilk bentteki nedenlerle reddine peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 16/04/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.