YARGITAY KARARI
DAİRE : 4. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/6467
KARAR NO : 2015/2100
KARAR TARİHİ : 25.02.2015
MAHKEMESİ : Ankara 1. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 13/02/2014
NUMARASI : 2013/457-2014/56
Davacı E.. T.. vekili Avukat Mehmet tarafından, davalı M.. K.. aleyhine 10/10/2013 gününde verilen dilekçe ile manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 13/02/2014 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davalı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.
Dava, kişilik haklarına saldırı nedeniyle manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı, Hacettepe Üniversitesi Nükleer Enerji Mühendisliği bölümünde okumakta iken, Akkuyu Nükleer Enerji Santralinde görevlendirilmek üzere burslu olarak seçilen 50 öğrenci arasına girerek Rusya’ya Nükleer Enerji Dalında öğrenim görmek üzere gönderildiğini, davalının 13/10/2012 tarihinde yaptığı konuşma nedeniyle kişilik haklarının saldırıya uğradığını belirterek manevi zararının tazminini istemiştir.
Davalı, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, davalının sözlerinde her ne kadar direk olarak davacıyı hedef almamış ise de; davacının da içerisinde bulunduğu 50 kişilik öğrenci grubunu hedef aldığı bu nedenle matufiyet unsurunun oluştuğu, davalının beyanlarının eleştiri sınırını aşıp itham ve hakaret niteliğinde olduğu, bu sözler nedeniyle davacının kişilik haklarının ihlal edildiği gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Davalı davaya konu 13/10/2012 tarihli konuşmasında; “Türkiye’den 17-18 yaşlarındaki 50 öğrencinin nükleer eğitim için Rusya’ya gönderildiğini, ama bu gençlerin mühendislik eğitimi almak yerine, alkol ve fuhuş batağına düştüklerini, Osmanlı Devleti de zamanında mühendislik eğitimi için Avrupa’ya bilim adamlarını göndermiş ama hepsi oradaki kızları görünce ressam, şair, sanatçı olmuşlar, 18 yaşındaki gençleri başıboş bir şekilde oraya gönderirseniz, gençlerin denetimi ailesinin yanındayken bile zor olurken ki Türkiye gibi utanma, ayıbın çok olduğu bir ülkeden Rusya’ya gönderip ayıbın ve utanmanın az olduğu bir ülkede onları tehlikeler bekliyor, herkes biliyor, alkol uyuşturucu ve fuhuş batağına düştüklerine ilişkin yetkili ağızlardan duyum aldım. Yazık o gençlerimize. O gençlerimiz kolay yetişmiyor. YÖK aracılığıyla seçildiler, iyi üniversitelerdeki iyi çocukları götürdüler. İyinin iyisini götürdüler ama orada denetim çok az olduğu, kontrol mekanizması çok az olduğu için O çocuklar daha hayatlarında başka bir şey görmemişler. Sosyal Projelerden çok uzaktalarken çok rahat bir sosyal hayata girdiler, diye düşünüyorum” şeklinde beyanda bulunmuştur.
Dava konusu Antalya nükleer karşıtı platformu üyesi meslek odalarının işbirliği ile düzenlenen çalıştayda yapılan konuşmada yer alan beyanlar bir bütün olarak incelendiğinde; davalı geçmiş bir takım olgulardan hareketle genel bir değerlendirme yaparak düşüncesini açıklamıştır. Konuşmada davacının isminden açıkça bahsedilmediği için matufiyet unsuru gerçekleşmemiştir.
Yerel mahkemece açıklanan olgular gözetilerek, istemin tümden reddine karar verilmesi gerekirken yerinde olmayan gerekçeyle yazılı biçimde karar verilmiş olması usul ve yasaya uygun düşmediğinden kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın, yukarıda gösterilen nedenlerle BOZULMASINA, bozma nedenine göre diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 25/02/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.