YARGITAY KARARI
DAİRE : 4. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/6411
KARAR NO : 2015/2390
KARAR TARİHİ : 02.03.2015
MAHKEMESİ : Ereğli(Konya) 2. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 04/03/2014
NUMARASI : 2013/147-2014/176
Davacı S.. S.. vekili Avukat Bilal tarafından, davalılar Ö.. A.. ve diğeri aleyhine 12/03/2013 gününde verilen dilekçe ile haksız şikayet nedeni ile manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 04/03/2014 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacı vekili ve davalılar tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik görülmemesine göre davacının tüm, davalıların aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları reddedilmelidir.
2-Davalıların diğer temyiz itirazlarına gelince;
Dava, haksız şikayet nedeni ile manevi zararın ödetilmesi istemine ilişkindir. Mahkemece istemin bir kısmı kabul edilmiş, karar, taraflarca temyiz olunmuştur.
Davacı, davalıların kendisi hakkında yapmış oldukları şikayet sonucunda hakkında cinsel taciz suçundan Ereğli Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından soruşturma başlatıldığını, soruşturma neticesinde kovuşturmaya yer olmadığına karar verildiğini, şikayetin haksız olduğunu belirterek manevi tazminat isteminde bulunmuştur.
Davalılar, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, davacı ve davalıların aynı ilçede yaşıyor olmaları, Ereğli ilçesinde olayın duyulmasının pek muhtemel olduğu belirtilerek davanın kısmen kabulüne kabulüne karar verilmiştir.
Kişilik hakları hukuka aykırı olarak saldırıya uğrayan kimse manevi tazminat ödetilmesini isteyebilir. Yargıç, manevi tazminatın tutarını belirlerken, saldırı oluşturan eylem ve olayın özelliği yanında tarafların kusur oranını, sıfatını, işgal ettikleri makamı ve diğer sosyal ve ekonomik durumlarını da dikkate almalıdır. Tutarın belirlenmesinde her olaya göre değişebilecek özel durum ve koşulların bulunacağı da gözetilerek takdir hakkını etkileyecek nedenleri karar yerinde nesnel (objektif) olarak göstermelidir. Çünkü yasanın takdir hakkı verdiği durumlarda yargıcın, hukuk ve adalete uygun (hak ve nasfetle) karar vereceği Medeni Yasa’nın 4. maddesinde belirtilmiştir. Takdir edilecek bu para, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer bir işlevi (fonksiyonu) olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi malvarlığı hukukuna ilişkin bir zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. O halde bu tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek tutar, var olan durumda elde edilmek istenilen doyum (tatmin) duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır.
Davaya konu olayda, olay tarihi, olayın gelişimi, davalıların kasıtlı hareket etmemeleri ve yukarıdaki ilkeler nazara alındığında hükmedilen manevi tazminat fazladır. Daha alt düzeyde manevi tazminata hükmedilmek üzere kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda (2) sayılı bentte gösterilen nedenle davalılar yararına BOZULMASINA, davacının tüm, davalıların diğer temyiz itirazlarının (1) sayılı bentte gösterilen nedenle reddine ve davalılardan peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 02/03/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.