Yargıtay Kararı 4. Hukuk Dairesi 2014/6065 E. 2015/1100 K. 28.01.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 4. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/6065
KARAR NO : 2015/1100
KARAR TARİHİ : 28.01.2015

MAHKEMESİ : İstanbul Anadolu 15. Asliye Hukuk Mahkemesi (Kapanan Kartal 4. Asliye Hukuk Mahkemesi)
TARİHİ : 26/12/2012
NUMARASI : 2011/422-2012/747

Davacı Y.. S.. vekili Avukat Halit tarafından, davalı B.. K.. aleyhine 04/07/2011 gününde verilen dilekçe ile manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın reddine dair verilen 26/12/2012 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacı vekili ve davalı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan davacının temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.
1-Karar, taraflarca temyiz edilmiştir. Bunlardan davalı HUMK’nun 432/1. maddesinde yazılı onbeş günlük ve 427/4 ve 433/2. maddelerinde belirlenen on günlük süreleri geçirdikten sonra temyiz ettiğine göre temyiz istemi reddedilmelidir.
2-Davacının temyiz itirazına gelince;
Dava, haksız eylem nedeniyle manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece istemin reddine hükmedilmiş; karar, taraflarca temyiz edilmiştir.
Davacı, kendisini kasten yaralayan, hakaret ve tehdit eden davalının manevi tazminata mahkum edilmesini talep etmiştir.
Davalı, davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
Mahkemece, ceza yargılaması sonucu davalı hakkında verilen mahkumiyet kararları ile ilgili hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildiği, bu çerçevede ceza kararının hukuk hakimini bağlamayacağı ve davacı tarafça başka bir delil de ibraz edilmediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
818 sayılı BK 53. ve 6098 sayılı TBK 74. maddelerine göre hukuk hakimi, ceza mahkemesi ilamının, maddi olguya ilişkin tespitleriyle bağlıdır. Ceza mahkemesince verilen hükmün açıklamasının geri bırakılmasına yönelik karar maddi olguya ilişkin kesinleşmiş bir mahkeme kararı niteliğinde olmadığından hukuk hakimini bağlamaz. Bu durumda, hukuk hakiminin ceza dosyası içerisindekiler de dahil olmak üzere tüm delilleri inceleyerek varacağı kanaate göre karar vermesi gerekir.
Davalının sanık sıfatıyla yargılandığı, Kartal 6. Sulh Ceza Mahkemesi’nin 2009/219 Esas – 2011/111 Karar sayılı dosyası içerisindeki doktor raporu ve tanık anlatımı göz önünde bulundurulduğunda, davalının davacıyı basit tıbbi müdahale ile iyileşecek nitelikte yaraladığı, hakaret ve tehdit ettiği anlaşılmaktadır. Şu durumda, davacı yararına uygun bir miktar manevi tazminata hükmedilmesi gerekirken, davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiş; hükmün, bu nedenle bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Temyiz edilen kararın yukarıda (2) numaralı bentte açıklanan nedenle davacı yararına BOZULMASINA; davalının temyiz dilekçesinin ilk bentte açıklanan nedenlerle reddine ve taraflardan peşin alınan harçların istekleri halinde geri verilmesine 28/01/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.