YARGITAY KARARI
DAİRE : 4. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/5425
KARAR NO : 2015/639
KARAR TARİHİ : 21.01.2015
MAHKEMESİ : Ankara 8. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 19/04/2012
NUMARASI : 2011/148-2012/165
Davacı K.. G.. vekili Avukat Ergün tarafından, davalı M.. T.. aleyhine 30/03/2011 gününde verilen dilekçe ile kişilik haklarına saldırı nedeniyle manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 19/04/2012 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davalı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.
Dava, kişilik haklarına saldırı nedeniyle manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı; TBMM’nin 24/04/2010 tarihli 93. Birleşiminde davalı milletvekili tarafından kendisine hakaret edildiğini ve kişilik haklarına saldırıda bulunulduğunu belirterek, uğradığı manevi zararın giderilmesi isteminde bulunmuştur.
Davalı ise, davacı yanın ağır isnatları ve benzetmeleri nedeniyle tahrik edildiğini ve davaya konu ifadeleri kullandığını belirterek davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, davalı tarafından kullanılan ifadeler ile davacının kişilik haklarına saldırıda bulunulduğu belirtilerek istemin kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Dosya kapsamından, TBMM’nin 24/04/2010 tarihli 93. Birleşiminde, davacı milletvekili K.. G..’in kürsüde konuşma yaptığı sırada ”Akabe şeytanın taşlandığı yerin ismidir” şeklinde beyanlarda bulunması üzerine davalının da aralarında bulunduğu AKP Milletvekilleri tarafından kullandığı ifadeler nedeniyle davacı milletvekiline tepki gösterildiği ve davalı milletvekili tarafından da davacıya hitaben ”Otur yerine terbiyesiz! Yürü!” şeklinde sözlerin sarfedildiği anlaşılmaktadır.
Şu durumda, davaya konu ifadelerin, davalı tarafından, davacının kürsüde mensup olduğu partiye ilişkin olarak yaptığı açıklamalar nedeniyle yaşanan karşılıklı diyolag sırasında sarfedildiği, kullanılan ve mahkemece tazminat verilmesine gerekçe sayılan ifadelerin, eleştiri mahiyetinde olup davalının değer yargısını içerdiği anlaşılmaktadır. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararlarında da değer yargılarının kısıtlanamayacağına vurgu yapılmaktadır. Açıklanan nedenlerle, kullanılan sözlerin kişilik haklarına saldırı niteliğinde olmadığı kabul edilerek istemin tümden reddedilmesi gerekirken, yerinde olmayan gerekçeyle kısmen kabulüne karar verilmiş olması usul ve yasaya uygun düşmediğinden kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Temyiz edilen kararın, yukarıda gösterilen nedenlerle BOZULMASINA ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 21/01/2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.