Yargıtay Kararı 4. Hukuk Dairesi 2014/2523 E. 2015/889 K. 26.01.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 4. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/2523
KARAR NO : 2015/889
KARAR TARİHİ : 26.01.2015

MAHKEMESİ : İstanbul 12. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 12/03/2013
NUMARASI : 2010/282-2013/87

Davacı M.. E.. vekili Avukat Mücahit tarafından, davalı E.. P.. aleyhine 31/12/2010 gününde verilen dilekçe ile manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın reddine dair verilen 12/03/2013 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik görülmemesine göre yerinde bulunmayan bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA ve aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine 26/01/2015 gününde oyçokluğuyla karar verildi.

KARŞI OY YAZISI

İlk derece mahkemesi davaya konu saldırının gerçekleştiği iddia edilen kitapta hukuk sınırları içerisinde kalındığı, davacının görüştüğü kişilerin okuyucuya aktarıldığı eleştirel bakış açısı sergilendiği, aşağılama veya küçük düşüren yaklaşım bulunmadığı, Ergenekon dosyasındaki ifadelerine dayalı olan medyada ki haberlere dayanıldığı gerekçesi ile davacının davasını reddetmiştir.
Elbette ki mahkemenin gerekçesinde saptanan davacıyı aşağılama ve küçük düşürme sözkonusu değildir. Ne var ki kişisel saldırı türü bu iki yöntemden ibaret de değildir. Davacının Türkiye Cumhuriyeti’nin yasal istihbarat teşkilatı olan MİT’te yönetici statüsünde çalıştığı taraflar ve dosya içeriğinde sabittir. Pek çok askeri darbe gerçekleşen ve her dönem yaygın bir şekilde terör eylemleriyle yaşayan Türk halkı ve Türk devletinin çok önemli bir görevlisi olan davacının bazı darbe soruşturmaları veya faili meçhul dosyalarında yargı tarafından bilgi ve birikimine başvurulması doğal olup tam anlamıyla bu durum haber-yorum-eleştiri konusu yapılabilir. Unutulmamalıdır ki davacının bilgi ve birikimleriyle aktardığı bilgiler doğrultusunda bazı siyasallar yargılanmıştır. Bu nedenle davacı ne tür bir kusuruyla veya ne tür bir mahkumiyetiyle eleştirilebilir konumda olabilir? Saldırının eleştiri sınırları içinde kalıp kalmadığının belirlenmesinde bu çok önemlidir. Davacı Türk istihbaratının terör dairesinin sorumlusudur. Yargılanmamıştır, suçu sabit değildir, sadece bazı dosyaların içeriği itibariyle bilgisine başvurulması dayanak yapılarak davacının uyuşturucu kaçakçılarıyla ortak veya işbirliği halinde gösterilmesi, hukuksal olarak varlığı kanıtlanmayan ancak nefret söylemlerine konu edilen bir istihbarat örgütüyle ilişkilendirilmesi, vatanını pazarladığını söylenmesi ABD işbirlikçisi olduğunun söylenmesi ve yabancı istihbarat örgütünün elemanı gibi gösterilmesi tam anlamıyla davacının görevi nedeniyle hedef gösterilmesidir. Dosya bilgilerine göre davacı bu nedene dayanarak da tazminat istemektedir. Bu nedenle saldırı bulunduğundan bir miktar tazminat ödenmesine karar vermek gerekirken davanın reddedilmiş olması kararın bozulmasını gerektirirdi.
Yukarıda açıklanan nedenlerle Dairemiz çoğunluğunun onama kararına katılmıyoruz.26/01/2015