YARGITAY KARARI
DAİRE : 4. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/1978
KARAR NO : 2015/281
KARAR TARİHİ : 15.01.2015
MAHKEMESİ : Bursa 1. Sulh Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 05/11/2013
NUMARASI : 2011/2144-2013/1759
Davacı D. Tekstil San. Tic. Ltd. Şti. vekili Avukat Ebru tarafından, davalı N. Tekstil Boya ve Kimyevi Maddeler San. ve Tic. Ltd. Şti. aleyhine 30/06/2011 gününde verilen dilekçe ile tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kabulüne dair verilen 05/11/2013 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davalı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.
Dava, haksız haciz nedeniyle uğranılan maddi zararın ödetilmesi istemine ilişkindir. Mahkemece istem kabul edilmiş; karar, davalı tarafından temyiz olunmuştur.
Davacı, dava dışı kumaş boyama fabrikasına kumaşlarını boyatmak için gönderdiğini, davalının söz konusu fabrikada haciz ve muhafaza yaptığını, haczedilen kumaşların bir kısmının kendisine ait olduğu haciz sırasında ileri sürülmüş olmasına karşın muhafaza işlemi de yapıldığını, icra müdürlüğünün alacaklıya İİK 99. madde uyarınca istihkak davası açmak üzere 7 günlük süre verdiğini ancak davanın açılmadığını, haciz edilen kumaşların 200.000$ değerinde olduğunu haciz nedeni ile işlerini zamanında yapamadığını, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 1.000 TL maddi tazminatın haksız haciz tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte ödetilmesini istemiştir.
Davalı, haciz tarihinden 4 gün sonra borçlusu ile anlaşmaya vardıklarını aralarında protokol imzaladıklarını buna göre kendisinin de hacizleri kaldırdığını ve tüm malı borçluya teslim ettiğini, her ne kadar icra müdürü istihkak davası açmak için kendisine süre vermiş ise de borçlunun adresinde yapılan haciz nedeni ile yasal karinenin lehine olduğunu ve icra müdürünün işleminin doğru olmadığını şikayet yoluna başvurmuş ise de hacizler kalktığından davanın konusu kalmadığına karar verildiğini, davacının kendisine ait kumaşların sözleşme ilişkisi bulunan borçlu tarafından kendisine iade edilmediği gibi bir iddia ileri sürmediğini açılan davanın yasal bir dayanağı olmadığını davanın reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuştur.
Mahkemece benimsenen bilirkişi raporu uyarınca davacıya ait olan 100.000 metre kumaşın satışı halinde elde etmesi gereken kar tutarı olan 4.196,14 TL’nin ödetilmesine karar verilmiştir.
Dosya arasındaki bilgi ve belgelerden, davalının alacaklı olduğu dava dışı kumaş boyama fabrikası aleyhinde takip başlattığı ve fabrika binasında haciz ve muhafaza işlemi gerçekleştirdiği anlaşılmaktadır. Söz konusu haciz sırasında fabrika binasında bulunan ve davacıya ait olduğu iddia edilen 100.000 metre kumaşta haczedilmiştir. Her ne kadar bu tutardaki kumaş için istihkak davası açmak üzere icra müdürü alacaklıya 7 günlük süre vermiş ise de davalı alacaklı ile borçlu 4. gün anlaşmaya varmışlar ve tüm hacizler kaldırılarak malın tamamı borçluya teslim edilmiştir. Esasen taraflar arasında bu konuda ihtilaf olmadığı da anlaşılmaktadır. Ancak davacı, 7 gün içinde davalı alacaklının istihkak davası açmamış olması nedeni ile malın kendisine teslimini istemiş, icra müdürlüğünce malın borçluya teslim edilmiş olması nedeni ile talebi reddedilmiş, bu karara karşı açılan şikayet davası da reddedilmiştir.
Şu durumda, davalının alacaklı olduğu fabrika binasında haciz yaptığı, haciz tarihinden 4 gün sonra da borçlusu ile anlaşarak hacizleri kaldırdığı, malı da borçluya teslim ettiği, haciz edilen malların bu sırada zarara uğradığı iddia ve ispat edilmediğine göre davalının davacıya yönelik kusurlu bir eylemi bulunmamaktadır. Davacı, dava dışı borçlusundan kumaşlarını geri alamadığını bildirmediğine göre bu kumaşların satışından elde edilecek karın hüküm altına alınması doğru olmamış, davacının ispatlanamayan davasının reddine karar verilmek üzere kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 15/01/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.