Yargıtay Kararı 4. Hukuk Dairesi 2014/18058 E. 2015/13565 K. 25.11.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 4. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/18058
KARAR NO : 2015/13565
KARAR TARİHİ : 25.11.2015

MAHKEMESİ : Edremit 2. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 10/07/2014
NUMARASI : 2011/454-2014/375

Davacı T.. A.. vekili Avukat A.. E.. tarafından, davalı A.. Ö.. aleyhine 08/08/2011 gününde verilen dilekçe ile haksız fiil nedeniyle maddi ve manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 10/07/2014 günlü kararın Yargıtay’ca duruşmalı olarak incelenmesi davalı vekili, duruşmasız olarak incelenmesi de davacı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçelerinin kabulüne ve miktar itibariyle duruşma isteminin reddine karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.
1- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik görülmemesine göre davacının tüm, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları reddedilmelidir.
2- Davalının diğer temyiz itirazları yönünden;
Dava, haksız fiil nedenine dayalı maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, hüküm, davacı ve davalı tarafça temyiz edilmiştir.
Davalının, B..M.. adam öldürmeye teşebbüs suçundan yargılandığı, ancak davacıyı basit yaralama suçundan cezalandırılmasına ve hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildiği ve bu kararın kesinleştiği anlaşılmıştır.
a) Manevi tazminat yönünden;
818 Sayılı Borçlar Yasası’nın 47. maddesi gereğince yargıcın, özel durumları göz önünde tutarak manevi zarar adı ile hak sahibine verilmesine karar vereceği para tutarı adalete uygun olmalıdır. Takdir edilecek bu tutar, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer bir işlevi (fonksiyonu) olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi malvarlığı hukukuna ilişkin bir zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. O halde bu tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek tutar, var olan durumda elde edilmek istenilen doyum (tatmin) duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. 22/06/1966 gün ve 7/7 sayılı Yargıtay İ.. K.. gerekçesinde takdir olunacak manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel durum ve koşullar da açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden yargıç, bu konuda takdir hakkını kullanırken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde nesnel (objektif) ölçülere göre uygun (isabetli) bir biçimde göstermelidir.
Somut olayda; ceza mahkemesi dosyası içeriğinden davalının basit tıbbi müdahale ile giderilebilecek şekilde yaralandığı, E..H.. 08/12/2006 tarihli raporunda başında 3 cm çapında kesi ve laserasyon, sağ el 2. parmakta kesi, ciltte yüzeysel sıyrık olduğunun belirtildiği anlaşılmaktadır. O halde, olay tarihi, olayın gelişimi, yaralanmanın niteliği ve yukarıdaki ilkeler nazara alındığında hükmedilen manevi tazminat miktarı fazladır. Daha alt düzeyde manevi tazminata karar verilmek üzere hükmün bozulması gerekmiştir.

b) Maddi tazminat yönünden ise;
Davacının maddi tazminat istemi iş göremezlik zararına yöneliktir. Ancak mahkemece bu yönde bir araştırma yapılmamıştır. O halde, davacının bu yaralanma nedeniyle kaç gün iş ve güçten kalacağına dair doktor raporu alınarak belirlenecek süreye göre iş ve güçten kalma zararının hesaplanarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile maddi tazminat isteminin yanılgılı bilirkişi raporuna dayanılarak hüküm altına alınması doğru değildir. Kararın bu nedenle de bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda (2 (a) ve (b)) sayılı bentlerde gösterilen nedenlerle BOZULMASINA, davacının tüm davalının öteki temyiz itirazlarının ilk bentte gösterilen nedenle reddine ve davalıdan peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 25/11/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.