Yargıtay Kararı 4. Hukuk Dairesi 2014/17723 E. 2015/2757 K. 09.03.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 4. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/17723
KARAR NO : 2015/2757
KARAR TARİHİ : 09.03.2015

MAHKEMESİ : Bozdoğan Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 02/10/2014
NUMARASI : 2014/291-2014/351

Davacı Nazilli Orman İşletme Müdürlüğü vekili Avukat Sema tarafından, davalı D.. B.. aleyhine 16/05/2014 gününde verilen dilekçe ile maddi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın zamanaşımı nedeniyle reddine dair verilen 02/10/2014 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.
Dava, haksız fiil nedeniyle uğranılan maddi zararın ödetilmesi istemine ilişkindir. Mahkemece zamanaşımı nedeniyle davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı, davalının orman sahasında tarla açmak suretiyle verdiği zararın tazminini istemiştir.
Davalı, zamanaşımı def’inde bulunmuş, davanın esası yönünden de reddedilmesi gerektiğini savunmuştur.
Mahkemece, haksız eyleme yönelik Ceza Mahkemesi tarafından verilen kararın kesinleşmesinden itibaren 1 yıllık süre içerisinde dava açılmadığı gerekçesiyle davanın zamanaşımı nedeniyle reddine karar verilmiştir.
Dava haksız eylem nedeni ile uğranılan zararın ödetilmesi istemine ilişkin olduğuna göre zamanaşımı süresinin belirlenmesinde olay tarihinde yürürlükte bulunan 818 sayılı Borçlar Kanunu’nun 60/1-2 maddelerinin uygulanması gereklidir. Buna göre zamanaşımı süresi, zarar görenin haksız eylem ve failini öğrendiği tarihten itibaren 1 yıl, her halükarda zarar veren eylemin gerçekleşmesinden itibaren 10 yıldır. Eğer fiil ceza kanunları uyarınca daha uzun zamanaşımı süresi bulunan cezayı gerektiren bir eylemden doğmuş ise ceza zamanaşımı süresi uygulanır.
Dosya kapsamından davaya konu olay bir bütün olarak değerlendirildiğinde; eylemin aynı zamanda 6831 Sayılı Kanun’un 93. maddesine göre suç teşkil ettiği, nitekim Bozdoğan Sulh Ceza Mahkemesi’nin 2009/113 esas, 20009/284 karar sayılı ilamı ile davalıya bu eylem nedeniyle ceza verildiği, cezanın Yargıtay 3. Ceza Dairesi’nin 2011/10002 esas, 2012/30023 karar sayılı ilamı ile onanarak kesinleştiği anlaşılmıştır. Olay tarihinde yürürlükte bulunan Türk Ceza Kanunu’nun dava zamanaşımını düzenleyen 66/1-e. maddesine göre zamanaşımı süresi 8 yıldır. Eylem tarihi 23/04/2009 olup dava 16/05/2014 tarihinde açıldığına göre davanın süresinde açıldığının kabulü ile işin esasına girilerek hüküm kurulması gerekirken zamanaşımı nedeni ile ret kararı verilmesi doğru değildir. Bu nedenle kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, bozma nedenine göre davacının diğer temyiz itirazlarının incelenmesine gerek olmadığına 09/03/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.